Yazıma, bir şarkı sözüyle başlamak istiyorum.

Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler

Şimdi bana seninle bir ömür vadetseler

Şimdi bana yeniden ister misin deseler

Tek bir söz bile söylemeye hakkım yok.

6’lı masanın etrafında oturanlar, milletvekili olamadılar. Çünkü, Cumhurbaşkanı yardımcısı olacaklardı, o da olmadı. Masadaki hiçbir hesap, sandığa uymadı.

Hep beraber köşke gideceğiz derken, milletvekili de olamadılar.

Biz bu duruma, pirince giderken evdeki bulgurdan da oldular diyoruz.

Bir tarihte cumhurbaşkanlığına çok heves eden bir genelkurmay başkanı vardı. Görevinden istifa edip aday olmuştu.

O zamanki ordu mensuplarına çok da baskı yaptırmıştı Ama, Meclis hayır dedi, oy vermedi. Cumhurbaşkanı seçilemedi. 6'lı masanın kurucu başkanı da cumhurbaşkanı olmayı çok istedi dış güçlere de çok baskı yaptırdı. Ama vatandaş oy vermedi.

Peki 6'lı masadakiler kimin peşine takılıp gitti? 1950'den sonra, vatandaşın tek başına iktidar yapmadığı bir partinin peşine. Ya da, genel başkan olduğu günden beri hep seçim kaybetmiş bir genel başkanın peşine.

Sonuç malum.

Bir de bu durumları gördüğünü söyleyen masanın 6’ncısı yani Meral Akşener, Hem bu tehlikeyi gördüğünü söyledi ayrıldı, sonra geri döndü. Tabii, o da meclise giremedi.

Aslında yılların tecrübeli genel başkanı mecliste partisinin başında olmalıydı. Yine olmadı. Bu durum Akşener’in başına ilk de gelmedi, iki dönemdir mecliste yok. Aynı delikten ikinci kez sokuldu tabiri yanlış olmasa gerek. Çok yazık hem tecrübeli hem de bu yanlışın ortağı.

Böyle olur mu? Binlerce vatandaşın oy verdiği, milletvekilleri seçtiği bir partinin, mecliste başı yok. Hem de en verimli 10 yılında Akşener de mecliste yok.

Ya diğerleri? Onlar evlere şenlik. O partilerin genel başkanları kendilerine güvenmedikleri için aldıkları oyu vatandaşın bilmesini istemediler. Beklediklerinin de fazlasını buldular.

6'lı masaya son söz; lütfen vatandaşın size verdiği muhalefet görevini hakkıyla yapın. Benzin 35 TL olmuş sizden tık yok.

+++++

Bu tür yazıları yazmayı pek sevmem. Ancak bazı konular var ki yazmasam da rahat edemem.

Konu; Köpeklerle dans! Konya'da böyle bir olay olmaz demeyin. Konya'nın bir merkez ilçesinde, Konya tabiriyle Tam Gonya'nın göbeğinde, bir kişi 30 adet köpeği sahiplenmiş.

30 köpek gece gündüz koro halinde hav hav hav.

Komşular çok rahatsız ve uykusuz. Belediyeye yapılan tüm müracaatlar olumsuz sonuçlanmış.

Yani havlayan köpekler kazanmış. Gelen yetkililer tek çözüm evinizi satın kiracıysanız, yeni bir eve taşının tavrındalar.

Güldünüz değil mi? Okurlarım bana yazınca inan ben de çok güldüm. Olamaz dedim, olmamalı dedim. Gittim gördüm dinledim. Konu aynen okurlarımın bana yazdığı gibi.

Sonra belediyeyi arayarak ben de şansımı denedim. Sonuç aynı. Çaresiz okurlarım bu konuyla ilgili sayın başkana özel bir not gönderdiler. Onu da buradan yazmazsam olmaz diye düşündüm.

Köpeklerin komşularından belediye başkanına açık mektup.

"Başkanım sizi seviyoruz lütfen bir gece gelin bizim evlerin birine misafir olun, durumu kendi gözlerinizle görün. Size oy verdik başkanımız oldunuz, bizim bu mağduriyetimizin gidermezseniz size hakkımızı helal etmiyoruz."

Bu mektup uzayıp gidiyor ancak şimdilik bu kadar.

Bu arada, burada oturanlarla tanışma fırsatı da buldum hepsi evinde kedi besliyor hayvansever insanlar.

Son olarak 30 köpek sahiplenen hayvansever hanımefendiye;

Komşularınız köpeklerinizin koro halinde havlamalarından uykusuz kalıyorlar bu yaz gününde evlerinin balkonunda sohbet edemiyorlar, inanın çok rahatsızlar. Lütfen bunca insanın rahatsızlığını görün ve belediye ile ortak bir çözüm bulun.

Belediye yetkilileri dalga geçer gibi gerekli uyarı yapıldı diyor. Kime uyarı? KÖPEKlere mi uyarı.

Bakın bu konudaki kanun maddesi ne diyor; “Uyarıya rağmen komşunuz sizi rahatsız etmeye ve gürültüye devam ederse, belediye zabıtasına şikâyet ederek idari para cezası kesilmesini sağlayın.

Yapacağınız şikâyete göre gürültücü komşuya Kabahatler Kanunu’nun 36. maddesine göre ..... lira, Çevre Kanunu uyarınca ise ...... lira para cezası uygulanabilir” diyor

Zabıta ne diyor; gürültüyü komşun yapmıyor köpekleri yapıyor onun için ceza da yazamayız.

Ben de buradan sayın yetkililere tek bir soru soruyorum.

Aynı mahallede ben de komşularıma süt satmak için 3, 5 ya da 30 İNEK beslemek istiyorum. Yapabilir miyim?

Belediyenin söylediğini duyar gibiyim; Sıkıysa yap.

Bu arada bahçeli bir evde oturuyorum köpek de sahiplendim, kedilerim de var. Ben de köpekleri çok seviyorum.