14 Mart 2018 tarihinde “Hainlere Mektup” isimli bir köşe yazısı yazmıştım. Gördüm ki bugün bu hainler azalmamış çoğalmışlar, demek ki bizi anlamamışlar ya da biz kendimizi anlatamamışız. Bugün bizleri anlayamayanları tekrar uyarmak istedim.

Beyler, bu vatanın gerçek evladı olmak ve onun başarısı için mücadele etmek, bir ruhtur. Bir manadır. Bir idealdir.

Sözüm bu ruhu anlamayan ruhsuzlara, gelip bu ülkeden toprak alıp burada onun bunun oyuncağı olanlara. Bu ülkede yaşayıp buranın nimetlerinden yararlanırken malum terör gruplarına ve siyonizme destek veren satılmışlara. Tüm bu ucubelere soruyorum.

Bu ülkede yaşarken tüm terör gruplarıyla ve onun destekçileriyle mücadeledeki ruh nedir bilir misiniz?

“Tarihtir, vatandır” dersem. Anlar mısınız?

Peki, “vatan nedir?” dersem.

Vatan bizim için “Bayraktır, sancaktır…”

Peki bizim için “Bayrak nedir” bilir misiniz?

“Sancak nedir” bilir misiniz?

Bunların hiç birini bilmezsiniz ve anlamazsınız. Çünkü, mücahitler bu vatanın kurtuluşu için mücadele ederken siz mücahitlerle beraber değil, şimdi olduğu gibi yine onlarla beraberdiniz.

Onun için ben söyleyeyim. Hilaldir, Yıldızdır…

BU VATAN İÇİN MÜCADELE  BİZİM İÇİN İSLAM’DIR, ZAFERDİR, BAYRAKTIR.

Bir hilal uğruna, ay parçası MEHMETLERİN canını yok saymasıdır.

Hilal nedir? Hilal bizim için, İslam’dır. Yıldız nedir? Yıldız zaferdir.

Bayrak nedir? Bayrak şehittir.

Şehit nedir? Şehit feda oluştur, şehadettir.

Şehadet nedir? Feda oluşun anlamı nedir? Can adayıştır. Allah’a cennet karşılığında canı satmaktır. Canı Allah için vermektir.

Allah için ne demektir? İla-yı kelimetullah demektir. Allah’ın isminin en yüce olduğunu haykırmaktır.

İla-yı kelimetullah ne demektir? İnsanın ne için yaratıldığını idrak demektir. İnsanın mükerrem varlık olabilmesi davası demektir. Erdem demektir. İnsanlığın Hazreti Muhammed (s.a.v.) gibi güzel insan olması demektir. Bu vatan için mücadele bir ruhtur, bir manadır, bir idealdir. Canı Allah için feda edebilme ruhudur. Vatandan yola çıkıp Muhammedî ahlâka gelmek demektir. Vatanın İslam karakterinin korunması demektir.

SİYONİST ZİHNİYET  gelip toprak alıp işbirlikçi çoğaltıp vatanın Müslüman karakterini bozmasın demektir. Bu vatanın geleceği için mücadele topyekun bir direniştir. Milletin korunması için canını feda edebileceği değerler uğruna Anadolu Müslüman halkımızın çocuklarını dualarla  cepheye göndermesidir. Vatan için mücadele diriliktir. Şehit  diriliğin destanıdır. Her şehitle bin kere dirilmenin destanıdır. Anaların duasıdır. Terörle mücadele Rabbin emanetine verilmiş, “Ya şehit ol ya gazi” diye uğurlanmış, evlatların boyunlarına takılmış gurur vesikasıdır. Eşlerin hasretidir, yavukluların elini yüreğine basmasıdır, evlatların yetimliğidir.

Ve bütün bunlara vatan için, bayrak için, Kur’an için, İslam için ila-yı kelimetullah için katlanılmasıdır. Bir Hilâl uğrunadır.

Bu vatan için şer kuvvetlerle mücadele Çanakkale'dir, Yemen'dir, Trablusgarp'tır, Kahire'dir, Konya'dır, Bağdat'tır, İstanbul’dur, Bosna’dır, Kayseridir, Diyarbakır'dır, 15 Temmuz’dur.

Şer güçlerle mücadele bir Türk'tür, Kürt'tür, Arap'tır, Çerkez'dir, Boşnak'tır, Arnavut'tur, Anadolu'dur.

Bu vatanın geleceği için mücadele işte böyle  bir ruhtur.

10 bin, 100 bin değil, dile kolay Çanakkale'de 250 bin şehidin vasiyetini yerine getirmek isteyen seksen milyonun canı feda ederek Kızıl Elma’ya koşmasının sesidir.

Bu vatan için mücadele; Amerika'yı, İngiltere'yi, Fransa'yı, Almanya'yı ve onları kukla gibi oynatan Siyonizm'i  bilmektir.

Ağzı salyalı neidüğü belirsizlerin bu topraklara niçin geldiğini anlamaktır. “Medeniyet denilen maskara mahluku görmektir.”

Bu vatan için mücadele; “Biz kimiz?” sorusunu sormaktır. Ümmetin darmadağınıklığını görmektir.

Bizim verdiğimiz mücadele;  içimizdeki  Çanakkale ruhunu ortaya çıkarmaktır..

İnsan bir ruhla diri olabileceğini anlamakdır. İçimize yerleştirilmeye çalışılan RUH'u  bilmektir.

Bizim verdiğimiz mücadele; içimizde elinde Kur’an, dilinde kelime-i şehadet, cennete koşar gibi şehadete koşan Mehmet mi var, içimizde dışımızda kim ve ne var, onları anlama vaktinin geldiğini görme zamanıdır.

Bizim verdiğimiz mücadele;  “Alpaslan, Ertuğrul Gazi, Fatih ve Abdulhamit ya da Çanakkale Kahramanları kalksalar vatanı canları pahasına emanet ettikleri çocuklarını, kızlarını oğullarını, torunlarını tanırlar mı?” sorularına cevaptır.

Bizim verdiğimiz mücadele; Çanakkale’den günümüze ruh naklinin yapıldığını gösteren mücadeledir.

EY HAİNLER VE ONUN SATILMIŞ UŞAKLARI;

Gelirsen üstüme alırsın cevabını artık. Bunu anlamanın vaktidir.

Anladın...

Saygıdeğer okurlarıma; Bu yazımdan sonra yazılarıma ara vermek istiyorum. Allah ömür verirse yeni dönemde aynı gazetede aynı gün aynı sayfada buluşmak dileğiyle.