Kim bu BATI?
Menfaatçi ve sömürücü BATI… Hep “ben” diyen kendini önemseyen BATI…
Kendinden başkasını kendisine hizmet eden bir araç gibi gören BATI…
İşte çağdaş medeni diye bize ve tüm İslam Dünyasına yutturulan BATI...
Sen nesin, kimsin, deve misin, kuş musun? BATI…
Batı dediğimiz, Tüm İslam dünyasını güden, sömüren "Irkçılar ve Siyonizm".
İşin özü ve kısaca anlatımı ülkemizi de, tüm İslam dünyasını da, Dünya ekonomisini de yönlendiren ve yöneten Batı dediğimiz onları da yöneten SİYONİZİM..
Ekonomi onların elinde, medya ve iletişim araçları onların denetiminde.
Dünya siyasetinin hakimi de onlar.
Bugün tüm insanlığı felaketlere ve çıkmazlara sürükleyenler de onlar.
İnsanlığı sömürenlerde onlar.
Bunlar kendilerine güzel imkanlar sağlarken, kendi adamlarını destekler, onlarla bir olurken, kendilerini korumak için teşkilatlar kurar, kendilerinden olmayanları da darmadağın ederler.
AB; nedir biliyor muyuz? Bilmiyoruz tabi..
Onların Katolik Hıristiyan ümmet birliği olduğunu bilsek yıllarca kapısında bekler miyiz hiç?
Bu teşkilatların kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmediklerini bilsek, ille de sizinle beraber olmak istiyoruz der miyiz hiç?
Çünkü bunlar kendilerinden olmayanları hiç sevmezler.
Peki biz bunun farkında mıyız, değil miyiz?
Yoksa farkındayız da buna rağmen bunların peşinde miyiz?
Ortadoğu ve Müslümanlar üzerinde sürdürülen savaşların tamamı İslâm milleti ve düşüncesine karşı haçlı bir ruh içeriyor.
Siyonistler bunu hiçbir zaman gizlemediler ki, yöneticilerin beyinlerini işgal edip ülkelerin gelirlerine el koydular ve ipotek altına aldılar. Bir de silah sattılar, birbiriyle savaştırdılar başlarına bela ettikleri terörle boğmak istediler.
Para diye kıvranan insanlara, önce para verdiler sonra faiziyle onları tuşa getirdiler.
Para almayanları da üç kuruşa muhtaç ettiler.
"Ne olur bizi de içinize alın" diye insanları yalvartmaktan büyük zevk aldılar.
Suriye'de ne yaptılar?
Suriye'yi önce yaşanmaz hale getirdiler sonrada göç etmek isteyen insanları büyük tehlike olarak görüp göçmenlerin açlık ve yokluk içinde kıvranarak botlar içerisinde denize açılanların ölenlerin cesetlerini de bize toplattılar.
Kendileri göçmenlere kapılarını sıkı sıkıya kapatırken bizim bunlara sahip çıkmamızı değil bunların bizi karıştırması için planlar yaptılar.
Bu kadar sıkıntı açık ve seçik görülürken, ülkelerin aydınları, ülkenin çoğunluğunun oyunu alarak iktidara gelen siyasileri, küçük çıkar hesaplarının peşine düştüler.
Siyasal iktidarı, ya muhalefetin beceriksizliği ya da etrafında odaklanmış gazeteciler ve binlerce dolarla çalışan danışmanlar, insanları duygularıyla yönlendirdi ve büyük bir ateşin içine sürüklediler.
Aydınlar ve düşünürler satın alındı Kalemleri yazmadı dilleri söylemedi gözleri görmedi.
Tüm İslam dünyasında İnsanlar liderlerine iman derecesinde bağlandılar liderlerinin her yaptığının doğru olduğunu düşündüler, bunları görenleri pasifize ettiler.
Müslümanların zihin dünyası karma karışık. Geçen zamanda yaşananları, yanıltıcılıkları ve sahtelikleri unutuyorlar.
Çünkü kendilerine önerilen gösterilen büyülü kavramların parıltısı gözlerini ve gönüllerini alıyor.
Zaten onlarında "Siyonistlerin" arzu ettiği bu değil mi?
İnsanlık tüketim belâsı ile yeterince kuşatılmış durumda. Tüketenler ile üretenler arasında uçurumlar var.
Ortadoğu savaşları nedensiz değil. Önce Suriye sonra Türkiye ve İran.
Bölgenin tamamen kontrol altına alınması gerekiyor.
Ben Cumhurbaşkanımızın yerinde olsam bakın neler yaparım.
Öncelikle sessiz çoğunluktan başka hiç kimseyi dinlemem. Sessiz çoğunlukla beraber üç yıl yokluk ve sefalet çekerim kuru ekmek yer aç kalırım belki de ülkem geriler.
Ancak gerilemeden uzun atlamanın da yüksek atlamanın da olmayacağını da bilirim.
Sayın Cumhurbaşkanım sessiz çoğunluk partizanca konuşmuyor, menfaati için konuşmuyor, sadece akl-ı selim neyi gerektiriyorsa onu söylüyor.
Peki bu olur mu? Devletimizdeki bu israf oldukça, ekonomi düzelmez.
Kandil'i gidip yok etmedikçe terör bitmez.
Bir de içimizdeki siyonist uzantılarını etkisiz hale getirmeden başarı gelmez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.