Yücel KEMANDİ

Yücel KEMANDİ

Müslüman 8 (M8)

Müslüman 8 (M8)

Geçen hafta bizim M8 (Müslüman Sekiz) dediğimiz savaş değil barış, çatışma değil diyalog, çifte standart değil adalet, üstünlük değil eşitlik, sömürü değil âdil düzen, baskı ve tahakküm değil insan hakları ilkelerini benimseyen Avrupalıların D8 dediği uluslararası toplantıya ev sahipliği yaptık.

Bugün D8 oluşumdan bahsetmeden önce bu birlikteliğin daha iyi anlaşılabimesi için yıllar öncesine, D8’in oluşturulduğu günlere gitmek istiyorum.

28 Haziran 1996’da Prof.Dr.Necmettin Erbakan başbakan oldu. 10-20 Ağustos 1996’da Başbakan Erbakan ilk yurt dışı gezisini İran'a yaptı. Devamında ikişer gün Pakistan, Singapur, Malezya ve Endonezyaya ziyaretlerinden sonra, 2-8 Ekim 1996’da bu kez yine ikişer günlük Mısır, Libya, Nijerya gezisine çıktı.

Bu geziler o yıllardaki Türkiye'deki ABD güdümlü siyasi tansiyonunu hayli yükseltti! Çünkü

ABD, bu ziyaretlerle ilgili bizim hür irademizle seçtiğimiz ve başbakan yaptığımız Erbakan'ı uyardı:

– “Kesinlikle İran'a gitme.”

– “Sakın doğal gaz anlaşması imzalama.”

Neden? Çünkü ABD öyle istedi. Tabiki başbakan geri adım atmadı. ABD o güne kadar ne derse yapan bir siyasi iradeye alışık olduğu için bu durum çok garibine gitti.

Seve seve yapmazsan döve döve yaptırırım mantığıyla 2 bin peşmerge ile ordu kurduğunu açıkladı.

Bunun üzerine başbakan Kuzey Irak konusunda Saddam ile görüşeceğini ve Hafız Esat'ı Türkiye'ye davet edeceğini ilan etti.

Türkiye’de kıyamet koptu. PKK terörü arttı. Canlı bombalar patlatıldı. HADEP kongresinde Türk bayrağı indirildi. Erbakan hükümeti içişleri bakanı Mehmet Ağar gelen emri yerine getirdi; Libya gezisini protesto edip İçişleri Bakanlığı'ndan istifa etti.

ABD bunları yaptırmakla kalmadı içimizdeki Amerikalıları da harekete geçirdi. Libya ve diğer gezilerle ilgili başbakan hakkında gensoru verildi. Yetmedi Hakkında Yargıtay'a suç duyurusunda bulunuldu. Susurluk skandalı patladı.

Sonra daha ilginç olaylar sırasıyla olmaya başladı. Aczmendi Tarikatı hortlatıldı tarikatın başındaki kişi, Fadime Şahin ile basıldı. Ankara Sincan'da Filistin'e destek için düzenlenen Kudüs Gecesi'ne İran büyükelçisinin katılması sert tepkilere neden oldu. Sincan'da tanklar yürüdü. Türkiye ve İran büyükelçilerini çekti. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, İran'ın terörist devlet muamelesi görmesi gerektiğini açıkladı.

Dolar 100 lirayı aştı.

Ve: 28 Şubat 1997'de “post-moderndarbe” yapıldı.

İktidar partisi RP hakkında Anayasa Mahkemesi'nde kapatma davası açıldı. ABD’nin istediği oldu Erbakan, 18 Haziran'da koalisyon protokolü gereği istifa etti. Ancak ABD’nin Cumhurbaşkanı ayağı, protokolü hiçe saydı muhalefet ortağı DYP’ye hükümeti kurma görevini vermedi. ABD istedi ve Sayın Demirel, Mesut Yılmaz’ı başbakan yaptı.

Başbakan Erbakan aslında daha önce başbakanlıktan ayrılacaktı. Fakat: Üç gün önce gerçekleştirdiği çalışmanın sonucunu görmek istedi. “Doğumu” bekledi.

Neydi bu? Tabii ki D8…

Başbakan Erbakan, gerek 10-20 Ağustos 1996 ve gerekse 2-8 Ekim 1996 yurt dışı gezilerinde, Batı'nın (sadece dört göz) “four eyes only” dediği, baş başa görüşmelerde yedi muhatabına aynen şunu anlattı: “Batı, Sovyetlerin çöküşünü yanlış değerlendirmektedir ve zafer sarhoşluğu içerisindedir. Dünyada tek kutuplu yeni bir düzen kurmayı hayal ediyorlar. Bunu yapabilecek medeniyet birikimine sahip değiller. Herkes Soğuk Savaş dönemi sonrasının daha iyi olacağını beklerken İslam coğrafyasında sıkıntılar ve çatışmalar olmaya başladı. Bizler nüfusu 50 milyondan büyük olan Müslüman ülkeler, bir araya gelirsek yaklaşık 900 milyonluk bir nüfusu temsil etmiş oluruz. Bu aynı zamanda çok büyük bir ekonomik güçtür. Ekonomik güç zamanla siyasi güce dönüşür. Bugün aramızda ticareti dolar üzerinden yapıyoruz. Bu durum bizim ticaretimize engel ve ülkelerimizin menfaatlerine aykırı bir durumdur. Bunun yerine ortak para birimi oluşturabiliriz. Hatta şu anda bile aramızdaki ticarette dolar kullanmamıza gerek yoktur.”

Erbakan yakın dostu Pakistan ana muhalefet lideri Gazi Hüseyin Ahmet'e, bu oluşumun gerçekleşmesine destek veren Benazir Butto hükümetinin yanında durmasını rica ediyordu.

(Kaynak, Mete Gündoğan'ın “Narkoz” kitabı)

Sonuçta… Erbakan, başbakanlıktan ayrılmasından üç gün önce, ilk yurt dışı gezilerine çıktığı yedi ülkenin katılımıyla, İngilizce D8 (Developing Eight) ve bizim tabirimizle M8 (Müslüman Sekiz) kuruluşunu gerçekleştirdi.

Peki… Kurulmasına katkıda bulunanların başına ne geldi:

3 Şubat 1997… Pakistan Başbakanı Benazir Butto Cumhurbaşkanı Faruk Leghari tarafından görevinden alındı. Sürgüne gitti. Öldürüldü.

18 Haziran 1997 Başbakan Erbakan istifa etti koalisyon ortağı Tansu Çiller'e başbakanlık verilmedi.

2 Ağustos 1997... İran'da Cumhurbaşkanı Rafsancani koltuğundan oldu.

21 Mayıs 1998… Endonezya Devlet Başkanı Suharto istifa ettirildi.

8 Haziran 1998… Nijerya Devlet Başkanı Abacha yatağında ölü bulundu.

Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek iktidardan düşürüldü. Malezya Başbakanı Mahathir bir süre sonra siyaseti bıraktığını açıkladı.

Bangladeş Başbakanı Hasina bir müddet hapis yattı, suikaste maruz kaldı. Ama Cemaati İslami Partisi liderlerini idam etmesi karşılığında iktidarda kalmayı başardı.

Bunları birilerimi yaptırdı yoksa tesadüf müydü?

Sayın cumhurbaşkanı geçen hafta yapılan D 8 zirvesinde bakın ne dedi,

Ülkelerimiz arasındaki ticarette artık milli para birimlerini kullanmanın önünü açarsak D-8 tarihinde bir devrime imza atarız. Dolar ve euro baskısında ekonomiyi eritmeye gerek yok. Milli ve yerli parayla ticaret yaparsak ülkelerimiz kazanır.”

20 yıl önce bu sözleri Erbakan söyledi. Yaptırmıyorlar yapmak isteyenin başına da neler geldiğini yukarıda yazdık.

Değerli okurlarım “yapmak isteyenlerin başına olmadık işler geliyor” der. Ya da o gün Erbakan'a dediklerimizi (Hoca da ileri gitti canım) tekrar dersek ve oturur bir şey yapmazsak bunlar bizi sömürmeye devam ederler.

Sayın Cumhurbaşkanını bu açıklamasından dolayı tebrik ediyorum. Ancak bundan sonra bu konunun da takipçisi olacağımı bilmenizi isterim.

Yazının Sözü; "Bana ayıplarımı, kusurlarımı söyleyen kimse Allah-u Teâlânin merhametine kavuşsun." Hz. Ömer (ra)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
22 Yorum
Yücel KEMANDİ Arşivi