Fatma Kübra Karamürsel

Fatma Kübra Karamürsel

İçimizdeki Korku

İçimizdeki Korku

Yüzünü hiç gülerken görmediğiniz birini düşünün. Sürekli şikayet ederken şahit olduğunuz birisini. Kızmasına öfkesine alıştığınız ama acaba nasıl gülüyor diye merak ettiğiniz oldu mu hiç?

Benim oldu.

Bana sürekli kızan birini uzaktan izleyip acaba gülmek ona yakışıyor mudur diye düşündüm. Neden sürekli kızıyor, neden yaptığı işten şikayet ediyor diye sormak yerine yorgun olduğunu düşünüp örttüm kırgınlıklarımın üzerini. Bir zaman sonra onu her gördüğümde gülümsüyor mu diye bakarken buldum kendimi. Kalbim onu benimsemişti, kırılmayı bırakmıştı ve onunla empati kurmaya başlamıştı. Neden sinirli olduğunu sorgulamaya ve çözüm aramaya başlamıştı.

Bunun tek taraflı ve anlamsız bir çaba olduğunun farkındayım ama nedense her seferinde aynı düşüncede buldum kendimi. İnsanları sorgulamak, eleştirmek yerine onlara adım atmayı, empati kurmayı, sorgulamayı tercih ettim.

Sonrasında düşündüm kendi kendime tekrar. Acaba benim hakkımda insanlar ne düşünüyor diye uzun uzun kafa yordum. Biraz önce sözünü ettiğim insanın öngörülerinin iyi olmadığından eminim ama acaba genel olarak insanların düşüncelerini okuyabilsem ne duyardım? Kendimi anlatmak istediğim gibi anlatabiliyor muyum diye dertlendim. Bu düşünceyle başımın ağrıdığını, gözlerime yorgunluk çöktüğünü fark ettim. En büyük korkumla yüzleştim sonra, kendimi yanlış tanıtma korkusuyla. Acaba yanlış anlaşılır mıyım derdiyle.

Bu konu üzerinde biraz daha kendi kendime konuştuktan sonra yeni bir yazı hazırlamayı planlıyorum ama öncesinde sizden en büyük korkularınızı düşünmenizi isteyeceğim. Hiç fark etmediğiniz bir korkunuz var mıydı?

Siz bunu yorumlara yazarken diğer hafta görüşmek dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Kübra Karamürsel Arşivi