İlişkilerde Çıkmaz Sokaklar
İlişkileri çıkmaza sokan hatta kimi zamanda boşanmaya götüren en önemli nedenlerin başında gelen "senin ailen, benim ailem" konusunu konuşalım . Öncelikle, eşiniz sizin için her şeyden önemli olmalıdır. Biz buna “evlilik piramidi” diyoruz. Evliliklerde Benim Ailem Senin Ailen Meselesi en çok evliliklerin ilk 5 yılında görülen ve hatta bazı evliliklerde işi boşanmaya kadar götüren problemdir.Buradaki en temel sorun eşlerin çevreye karşı sınırlarını çizememesidir. Aileler kendi evlilik deneyimlerini her fırsatta yeni çift ile paylaşmak isteyebilirler. Ancak, kendi ailesini kurmak için çaba gösteren çift bu durumdan rahatsız olabilir. Bir müddet sonra ne yapacağını bilemeyen çift arasında huzursuzluklar ve tartışmalar başlayabilir. Eşiniz kendi annesinin ve babasının üslubuna ve davranışlarına alışık olduğundan, onların müdahalelerinden sizin kadar rahatsız olmayabilir.
Fakat unutmayın ki, aynısı sizin için de geçerlidir. Ailelerinizin müdahalesinden rahatsız olduğunuzu onları kırmadan söyleyebilmek hiç kolay değildir, ancak her zaman açık yürekli olmakta yarar vardır.Eşinizin ailesiyle bu tür problemler yaşamamak için mesafeli ama olumlu bir ilişki başlatın. Yani sınırları doğru çizmek önemli bir adım .
Ancak yine de zaman zaman gerilimler yaşanabileceğini bilmelisiniz. Böyle durumlarda, rahatsızlıklarınızı içinize atmak ya da, “bu, eşimle benim hayatım, bu duruma katlanmak zorunda değilim” diye düşünmek yerine, bu durumu eşinizle birlikte değerlendirerek ortak bir karar vermek çok daha yapıcı olur. Aileler evliliğiniz için bazen bir tehdit gibi görünseler de, problemli zamanlarda tecrübelerine güvenerek hareket edin. Dezavantajı avantaja çevirip gerektiğinde onlardan yardım istemekten çekinmeyin. Ve her daim eşinizle ortak paydada buluşun.
Diğer yandan da sıkça rastladığımız sorun "biriktirme" sorunudur.
Çiftler arasındaki sorunlar çoğu kez gerçek çözüme ulaşmadan kapanır daha doğrusu ötelenir. Çiftler, bir yandan bugünü ve geleceği yaşarken diğer yandan da geçmişi geleceğe taşırlar.Bunlar devam ederken bir bakarsınız ki biriktirme ve saklama hastalığına yakalanmış bireyler olunmuştur. Bu meziyet gerektiren hastalık; sürekli beyni olumsuz mesajlar içinde hazırda tutmak zorunda kalır, arada da kendi içinde tekrar edip unutmamak gerektirir. Zira en ufak bir tartışmada geçmiş ve yaşanılanlar, okları geri çevirmek için büyük bir istekle ortaya dökülür.
Böyle olduğunda konular başta küçük olsalar bile sonradan büyük meselelere ve kavgalara dönüşürler. Bu durum çiftler arasında mesafelerin artmasına, sık olması halinde ise boşanmaya neden olabilir.
Oysa,hayatınız boyunca biriktireceğiniz yaşanmışlıklar,mutluluk verici olmalıdır. Aksi durumu kimseye bir fayda sağlamadığı gibi zararları olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.