Sosyal medyada gerek bilgilenmek gerekse hakim olduğum konularda bilgilerimi paylaşmak adına bir çok engelli grubuna üyeyim. Mevzuatların son halini elimden geldiğince takip eder, takıldığım yerde bu işlerle görevli yetkililerle irtibata geçerek konuyu kavramaya çalışırım.

Engellilerden oluşan sosyal medya gruplarında en fazla üzüldüğüm ve sıkıntılara sebep olan konu ise, diğer bazı farklı paylaşım gruplarında da sizlerinde rast geldiği gibi bilgi kirliliği. Bilgi edinmek için sorulan soruya verilen cevaplar. Öyle ki cevabı veren kişi çoğu zaman o an aklına gelenimi yazıyor, 10 yıl önceki mevzuatımı anlatıyor, kulaktan duyma bilgiyi mi aktarıyor, Avrupa'daki bir işleyişten mi bahsediyor art niyetle mi yazıyor ya da sadece yazmış olmak için mi yazıyor, tahmin edeceğiniz üzere bu kısım bir muamma.

Kullanın lisanın ve anlatılış metodunun kalitesine göre, yanlış bilgiye inanmanızın mümkünlüğü oranında, doğru bilgiyi kaçırmanız da mümkün.

Tabii ki ortam sosyal medya olunca bu bilgi kirliliği kaçınılmaz ve kınanamaz. Çünkü bu işleyiş bu mecranın fıtratında var.

Bu engelliye yönelik sosyal medya gruplarında, engelli hakları, problemlerde izlenecek yol, nereye nasıl başvurulur, hangi yol izlenire cevap arayanlar gibi, kanundaki açıkları arayan devletten üç kuruş daha nasıl koparırıma formül bulma çabasında olan azınlık bir tabakada olmazsa olmazıdır.

Olumsuz örnekleri şimdilik göz ardı ederek, yine aynı gruplarda, ilgili birimin kapısını çalmadan önce veya hangi kapıyı çalması gerektiğini araştıran, bilgi edinme çabasında o kadar fazla engelli var ki hayret edersiniz.

Belki engelli dünyasına yeni katılmış, belki bu güne kadar bürokrasi hazretleriyle tanışma şerefine nail olmamış.

Özellikle engelli çocuğa sahip ebeveynlerde o çekingenlik, o devletin kapısını çalma korkusu, karanlıkta ışık ararcasına, çare arayışı bu mecrada fazlasıyla görebileceğiniz yaşamlar.

İşte böylesi bir ebeveynin, o ortamda aldığı saçma sapan bir cevabı okuyup o bilgiye inandığını ve yol haritasını o bilgiye göre çizeceğini düşünmek insanın içini yakıyor. Bireysel olarak bunlarla mücadele etmekte akıntıya kürek çekmekten farksız bir değil elbette.

Peki çözüm ne? Böylesi bir mecrada yapılabilecek bir şey var mı?

Cevap evet:

Çözüm, problemine çareyi başta veya sonda sosyal medyada aramaya başlayan, engelli ya da engelli bireye sahip ailelere, rehber olabilecek, hani o mavi tıklı kullanıcıların olduğu, kişi ya da kurumun bizzat kendisi olduğuna itimat ettiğimiz kullanıcı adıyla açılacak olan, destek gruplarında yatıyor.

İlgili birimlerle, fiziki muhatap olmalarına rağmen, sıkıntıları çözülmeyen, yol, yöntem bilmeyen engellilerimiz, kurulacak olan bu gruplarda mavi tıklı uzmanlarımızca bilgilendirilebilir, yönlendirilebilir. Engellinin direkt muhatabından doğru, güncel bilgiye erişebilmesi ve doğru yönlendirilmesi şahsın olduğu kadar idarenin de işini kolaylaştıracaktır.

Bilinmeli ki, günümüz teknolojisinde erişim güçlüğü çeken birçok engelli çoğu probleminin çözümünü, internet üzerinde aramakta, ilk çözüme ulaşma tercihi bu kanallardan yana kullanmaktadır.

Sağlık hizmetlerini evlere kadar ulaştıran, engelli emeklinin üç aylığını evine getiren, engellisini otobüse trene vapura ücretsiz bindiren...

Öte yandan kurmuş olduğu siber birimler aracılığıyla, devlet büyüklerine yapılan hakaretlere anında müdahale edip, dava süreci başlatan, cinayet, hırsızlık vb. gibi adli olayların aydınlatılmasında sosyal medyayı didik didik eden, terörle mücadele yine bu mecradan çok verimli şekilde istifade eden, birimlerimiz ve yöneticilerimizden, sosyal medya üzerinden hizmet verecek engellilere, doğru, güncel bilgi ve yönlendirmeyi aktaracak bir birim oluşturmayı talep etmemiz çok afaki bir istek olmasa gerek.

Kalın sağlıcakla...