Necmettin Şimşek

Necmettin Şimşek

Ya Yanlış, Ya Eksik, Ya da Fahiş

Ya Yanlış, Ya Eksik, Ya da Fahiş

*Aile yılında ülkenin kalkınması için birinci öncelik aile. Aile olmak millet olmanın temeli. Aile ve Gençlik Fonu üzerinden genç çiftlere sunulan faizsiz evlilik kredisine yönelik yeni bir düzenleme gündemde. Evlilik kredisi kullanan çiftlerin çocuk sahibi olması durumunda kredi borçlarının silinmesi ya da azaltılması için hükümet cephesinde çalışmalar başladı. Türkiye'de azalan genç nüfusa dair önlem almak için birçok çalışma yürütülüyor. 2025 yılının Aile Yılı ilan edilmesinden sonra, TBMM'ye farklı kanun teklifleri sunmaya başladı. Kanun teklifiyle 3 çocuk sahibi kadınlara memur olma hakkı verilmesi önerildi. Teklifin kabul edilmesi halinde 3 çocuk doğuran kadınlar, KPSS şartsız memur olabilecek. Bazen ya yanlış yapılıyor, ya eksik yapılıyor ya da özellikle son dönemlerde faturası pahalı oluyor. Herkes için matematik şart olmalı.

*Toplam kamu personel sayısı 5.238.424 kişi. Bu kamu personeli sayısının %66,3'ünü kadrolu, %7,2'sini ise sözleşmeli personeller oluşturuyor. ABD Başkanı Trump’ın göreve gelir gelmez uzaktan çalışmayı sonlandırarak kamu çalışanlarını haftada 5 gün ofise dönmelerini emretti. Türkiye’de de kamu çalışanlarının çok olmasıyla ilgili dönem dönem artan tartışmalar olurken, Arjantin’de son dönemde ekonomik tedbirlerin başında kamu çalışanlarını işten çıkarmak yer aldı. Dünya Bankası verilerine göre, Rusya’da kamu çalışanları oranı %44,9 ile ilk sıra geliyor. Ülkede, neredeyse 2 çalışandan biri kamu çalışanı. Rusya’yı Mısır %40,4 ile takip ediyor. Kamu çalışanlarının %30’un üstünde olduğu ülkeler ise Norveç %33. Yani toplam işgücündeki 3 kişiden biri kamuda hizmet veriyor. Gelişmiş ülkeler içinde Fransa’da da kamu çalışanı oranı %31,5 oluyor. Ukrayna’da %38,7 ile kamu çalışan oranı yüksek olan ülkelerden olurken, %30’un üzerinde kamu çalışanı bulunan ülkeler arasında Suudi Arabistan, Somali, Kazakistan, Moğolistan da bulunuyor. Toplam çalışanlar içinde kamu çalışan %20 ila 30 arasında olan ülkelerin içinde %22,4 ile Almanya, %29 ile İngiltere, %21 ile Kanada ve %20 ile Avustralya. İspanya, Finlandiya Yunanistan, Hırvatistan gibi Avrupa’daki ülkelerin çoğunda kamu çalışanlarının oranı %20.

*Sürdürülebilir kalkınma yalnızca bireysel kaygıları ele almak veya ekonomik büyümeyi teşvik etmekle ilgili değildir; bireylerin, toplumların ve gezegenin bir bütün olarak refahını ve uzun vadeli yaşanabilirliğini dikkate alan bütünsel bir yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın merkezinde, aile biriminin toplumsal istikrar ve ilerlemenin temel taşı olduğu gerçektir. Tarih boyunca aileler toplumda merkezi ve yeri doldurulamaz bir rol oynamış, bireyler için birincil sevgi, destek, koruma ve beslenme kaynağı olarak ailenin önemini somutlaştırmıştır. Kişisel gelişim için güvenli ve emniyetli bir ortam sağlar, değerler ve gelenekler aşılar ve aidiyet ve kimlik duygusu aşılar. Ancak ailenin önemi bireysel refahın çok ötesine uzanır. Aile birimi, üyelerinin tutumlarını, davranışlarını ve isteklerini şekillendirerek sürdürülebilir kalkınma için bir katalizör görevi görür. Nesiller arası bilgi aktarımı için bir kanal görevi görür, sorumluluk duygusunu, çevreye saygıyı ve toplum katılımının önemini teşvik eder. Aileler sürdürülebilir uygulamaları benimsedikçe ve tüketim ve kaynak yönetimine karşı bilinçli bir yaklaşım benimsedikçe, sürdürülebilirliğe doğru daha geniş toplumsal değişime katkıda bulunurlar. Aile biriminin rolü, zorluklarla karşılaşan bireyler için duygusal, finansal ve sosyal yardım sağlayan önemli bir destek sistemi görevi görür. Bu destek ağı, bireylerin dayanıklılığını artırarak, hayatın engellerini aşmalarını ve toplumlarına olumlu katkılarda bulunmalarını sağlar.

*Sonuç olarak, Aile, gerek sürdürdüğü geleneksel ilişkilerle gerekse de modern yaşamın kendi içsel mekanizmasında meydana getirdiği dönüşümlerle birlikte toplumsal bir kurum olarak günümüzde de önemini giderek artırmaktadır. Endüstri devrimi sonrası geleneksel değerlerinin büyük bir kısmını piyasa mekanizması ve koruyucu devlet otoritesine bırakan aile, günümüz post modern dünyasının etkileşimleriyle birlikte birtakım yeni formlar edinmiştir. Endüstri sonrası toplumda aile yapısı ve fonksiyonları bakımından önemli değişimler yaşanmıştır. Teknolojik yenilikler, sağlık ve tıp alanındaki gelişmeler, kadınların işgücüne katılımlarının artması, evlilik sistemindeki değişimler, boşanma oranlarının artması, evlenme ve çocuk sahibi olma yaşının giderek artması aile kurumunda yaşanan farklılaşmanın nedenlerini oluşturmakta. Anne, baba ve çocuktan oluşan klasik çekirdek aile yapısının yanında tek ebeveynli aile, karışık aile, yolcu aile, babasız aile ve birlikte yaşama gibi yeni aile biçimleri ve alternatif yaşam şekilleri ortaya çıkmıştır. Bu yeni biçimlenmelerin, çekirdek aile içerisinden türediğine yönelik tartışmalar bir taraftan süregelirken; diğer yandan çekirdek aileye alternatif olup olamayacağı konusu tartışılmaya devam etmektedir. Geçmişten günümüze Türk aile yapısında değişim ve dönüşüme neden olan pek çok faktör söz konusu olmakla beraber batı toplumlarında görülen aile anlayışı ya da aile yapısında meydana gelen dejenerasyon süreçlerinin Türk ailesinin yapısına da sirayet ettiği söylenebilir. Türk toplumu halen hem geleneksel hem de modern özellikleri taşıyan aile yapısını korumaya devam etmekle ve aile içi dayanışma gibi unsurlarını sürdürmekle birlikte post modern çağın bireyselleşen dünyasının dönüştürücü etkisinden de nasibini almaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Necmettin Şimşek Arşivi