Toy Heyecanı
Tabiatla bütünleşen kendine has bir yaşam tarzına sahip Türkler hayatlarında koyun, keçi, sığır, deve, at gibi hayvanlara ayrı bir yer vermişlerdir. Bunlardan sadece besinlerini sağlamakla kalmamış, iktisadî varlığını sürdürüp Türk kültürünü de beslemişlerdir. Birlik ve beraberlik noktasında sağlam dinamikler yükseltebilme adına onlar ya da onların ürünleri etrafında bir araya toplanma imkanı bulmuşlardır. Mevcudiyetinin farkına varma, ayakta kalma, kendini başkalarına kabul ettirme, ebedî menzil yürüyüşüne dahil olmada tabiattaki mücadeleyi yol gösterici ve öğretici bir dublör olarak algılamıştır.
Farklı kesimlerden birçok birey böylelikle müştereklik kazanabilme fırsatı yakalayabilmektedir. Ocak ayının son pazarında Aydın Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay’ın ön-ayak olmasıyla sekizincisi gerçekleştirilen ve böylelikle geleneksel ifadesini fazlasıyla hak eden Efeler Deve Güreşleri Festivali söz konusu ettiğimiz müşterekliğe kültürel bir kazanım sağlamış olmaktadır. Zira her çağda olduğu gibi insan soluduğu diyarlarda ayak izlerini bırakmakta, sonradan gelen nesiller bunlar üzerinde yükselmektedirler.
Hızla şehirleşen, tarım üretiminden kopan, her türlü besin hayvanından uzaklaşan bireylerin son derece masumane seyreden pehlivan deve güreşleriyle yeniden sahaya dönmesi bilhassa salgın döneminde daha da heyecanlı anların yaşanmasına, hasretin az da olsa giderilmesine vesile oldu.
Müsabaka sahasına ulaşım, alana erişimin doğallığı, römorkların diklemesine yanaşmasıyla oluşturulan seyir yerleri, protokol bölümüne dahil olmanın kolaylığı, Yörük ve Türkmen ya da haliyle deveci poşularının bolca dağıtımı, ardından güreş duasının, şehitlerimize ve gazilerimize Fatiha’nın okunması, devletimizin kurucusuna saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın gür bir şekilde haykırılması havanın soğukluğunu alıp götürmüştür. Urgancılar, deveciler, üreticiler, satıcılar, halk birbirine karışmış, hemen her kuşak festivalin heyecanına kapılmış, salgını unutuvermiştir.
Kendi başına ümitsiz bir halde yaşanamayacağını en güzel Türk kültürü yansıtmaktadır. Ümidin kaynağı da sağlık, sıhhat, afiyet, inanç, sevgi, saygı, birlik, beraberlik, huzur ve mutluluk kısaca toy heyecanıdır.
Doksan çift yani yüz seksen pehlivan devenin izleyicilere saldığı heyecanın aynı zamanda You Tube aracılığıyla mahalden uzaklara canlı olarak yayınlanması, gelemeyenlere ya da üşüyüp gidenlere de keyifli bir hafta sonu yaşatmıştır. İnternet ortamının ve dijitalleşmenin sınırları alt üst ettiği günümüzde müsabakaları yerinde izlemesi sayısının yüksekliği birlik beraberliğin göstergesi kabul edilmelidir.
Kalabalık pehlivanların her birisinin adı bulunmaktadır. Onlardan not edebildiklerimizi burada zikretmek en başta ifade etmeye çalıştığımız Türk kültürünün kendini beslemesine küçük bir katkı olacağı kanaatindeyiz: Yörük Ağası, Çılgın Cambaz, Bozkurt, Hergele, Karapınar, Yan Felek, Korkmaz, Akın Bey, Karagözoğlu, Aydın Bey, Hasan Tülü, Yavuz Kasapoğlu, Çavuşoğlu, Kılıç Bey, Çakır, Şehzade, Onur Bey, Bosnalı…
Bir güne sığdırılmış gibi gözükse bile söz konusu “toy, şenlik ya da şölen” karşılığı kullanılan festival binlerce yılın birikimini hiçbir yazıya dayanmaksızın bugüne getirmiş, heyecanla koşanlar muhtemelen on yıllar hatta yarım asır sonrası heyecan dolu kültür postaları göndermişlerdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.