Yaratılmışların en şereflisi insanın kendini anlaması, benzer oranda kendini anlatabilmesi iletişim unsurunu ifade etmektedir. Bilim cephesinden ilerlendiğinde iletişim aynı zamanda insanla ilgili olan her şey olarak algılanmaktadır. Bu yönüyle kültüre oldukça yaklaşmaktadır. Aslına bağlı kaldığı müddetçe kültürünü besleyen iletişim, kanallarını zenginleştirirken, beynini zedeleyen hususlarda ise önce bireyi kendinden sonrasında kültüründen uzaklaştırmaktadır. Başlıkta tercih ettiğimiz uzaklaşma iletisi hakimiyet alanını genişletmektedir.

Bireyi tehdit eden husus, hemen sonrasında mensubu bulunduğu yakın çevresini ve bütün toplumu sarsmakta, kültürünün zenginliğini geçersiz kılmakta ve renklerini siyahlaştırmaktadır. Uyuşturucu bu tehditlerden sadece birisidir. Bilindiği üzere “davranışın öğrenilmesi ekseriyetle bireyin çok yakın kişilerle olan iletişimi” yoluyla olmaktadır.

“Uyuşturucu kavramı, sadece uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder gibi düşünülse de, esasen keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, hayal gördüren ve uyanıklık sağlayan maddeler için de kullanılan ve anlamı, toplumumuzun büyük bir bölümünün de anladığı şekilde, geniş anlamda düşünülmesi gereken bir kavramdır. Uyuşturucu kelimesi ile anlatılmak istenen, maddenin merkezi sinir sistemi üzerindeki etkisi değil, bu etkilerden bağımsız olarak belirli birtakım özellikleri taşıyan madde türlerinin tamamıdır.” Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin hazırlamış olduğu Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgesi’nde söz konusu tanım kamuoyu ile paylaşmıştır. Bunu bir sıklet sayacak olursak kelime anlamının çok ötesinde kalıcı hasarları bireyselden çıkarak toplumun ilgili – ilgisiz her kesimini temelinden sarsmaktadır. Tam anlamıyla bir uzaklaşma iletisi takdim edilmektedir. Kullanıcısına ilk başta sahte kazanımlarla hareketlendirip serapla buluşturmasına rağmen akabinde zifiri karanlığa sürüklemektedir.

2006 yılından bu yana faaliyet gösteren İzleme Merkezi (TUBİM) her yıl hazırlayıp yayınladığı ulusal rapor haricinde Türkiye Cumhuriyeti’nin uyuşturucu ile mücadelesi ulusal strateji belgelerini hazırlamaktadır.

2015 yılı Uyuşturucuyla Mücadele Acil Eylem Planı “İletişim ve Kamuoyunun Bilgilendirilmesi” maddesinde kamuoyunda farkındalık oluşması yolunda, araştırma konusunda mücadele edebilme adına doğru bilgilere sahip olunması, çözüm sürecine dahil olmasına zemin hazırlamaktır. İlk aşamada Sağlık Bakanlığı sorumluluğunda bir İletişim Kurulu’nun oluşturulması kararlaştırılmıştır.

Bir uzaklaşma ileti unsuru olan uyuşturucu kavramının dünyanın geldiği noktada sadece kolluk kuvveti meselesi olmayı çoktan aştığı kabul edilmektedir. Tıp, farmakoloji, adli tıp, nöroloji, hukuk, sosyoloji, psikoloji vb. bilim dallarıyla sıkı bir işbirliği kaçınılmazdır. Bazen birbiriyle yakından ilgili bazen uzak duran bu bilim dallarının çalışma şartları ve kullandığı kavramlar hususunda işbirliği araştırmaları gerçekleştirilmelidir.

Alışkanlık, tiryakilik, tutsaklık, bağımlılık gibi bireye uzak kaldığı müddetçe havada uçuşan ancak musallat olduğu kimseleri insanlıktan uzaklaştıran uyuşturucu ve iletisinin davranışsal dönüşümü olumsuz bir neticeye ulaşmaktadır. İletişim bilimleri açısından anlamların ve karşılıklı iletinin örtüşmesi kaçınılmazdır.