Prof. Dr. Turan Akkoyun

Prof. Dr. Turan Akkoyun

Yerelden değer

Yerelden değer

Bilim ve bilim insanının değeri üzerinde söz sarf etme çabasının anlamsızlığı ortadadır. Zira zaman ve mekan kavramları ile zorluklarını tamamen atıp geçmişten geleceğe ebedi bir yürüyüştedirler. Ölüm de dahil olmak üzere onları durdurabilecek her hangi bir engel bulunmamaktadır. Bilhassa konusunu kendinden, coğrafyasından, insanından, yaşam tarzından seçip evrensel niteliklerin peşine düşünler hem yerleşim birimlerinin, hem ülkelerinin, hem milliyetlerinin, hem de dünyanın bir aktörü haline gelecek şekilde daha da ileriye çıkarlar. Söz konusu edilen hususlar; bireyin tabiri caizse burnunun dibindeki yani bir anlamda yerel değeri evrensel kriterlerle çalışma masasına taşımasıdır.

Aynı şekilde yaşadığı dönemin dinamikleri ve tehditlerine yine evrensel kriterler ile yaklaşılıp arayıştakilere akademik mataryel hazırlanması da tanınırlığın yanı sıra kaliteyi de yansıtır.

Bunlardan birisi düşünce ideallerine, dünyanın iki kutuplu bir hal alması kapitalizm ve sosyalizm arasına sıkışıp kalması üzerine kaynağını Mutlak Varlık ile milli değerlerden alan bir sistem yerleştirmiştir. Böylesi bir durum onu özgün ve oldukça farkındalıklı kılmıştır. Eserleri arasında 1971 yılında Doçent unvanı almasını da sağlayan Marksizm, Leninizm ve Tenkidi ile söz konusu ideolojinin pratik temsilcisi Sovyetler Birliği üzerinden Marksizm’e bilimsel eleştiriler getirip yakın, orta ve uzak menzili ortaya koymuştur. Henüz o yıllarda bu ideolojinin daha da ileri gidemeyeceğini dünya kamuoyuna ilan etmiştir. Bugün son derece normal gelen bu hüküm o zaman için fütüristik bir çıkış olmuştur. Doğrudan proletarya diktatörlüğünün yerelin değeri anlamında Türk Dünyasında Sovyetlerin emperyalist yayılmacılığının üretim, tüketim ve hammadde kaynaklarını ele geçirme üzerinde oluşturduğu sömürge sisteminin mukayesesi de aktarılmıştır.

Söke’de dünyaya gözlerini açan, çok erken yaşlarda annesini yitirip dede-torun rabıtasıyla yetişen, eğitimin henüz orta tahsil basamaklarında komşu vilayete uzanan, Aydın merkezde ticaret lisesinin açılmasıyla her gün demiryolu ağıyla ilçe-kaza yolculuğuna katlanan, İstanbul’da başladığı yüksek tahsilini Beyaz İhtilal süreciyle akademiye dönüştürüp Türk milliyetçiliğine iktisadi sosyoloji, doktriner Türkçülüğe medyatik desteği sağlayan, kitle iletişim araçlarını akademik güce dönüştüren ekibin efesi Mehmet Eröz artık sadece ne Söke’nin, ne Aydın’ın, ne Türkiye’nin değil bütün Türk Dünyası ile uluslararası akademik çerçevenin mensubudur. Ancak kopup geldiği ve gururla peşinden koşturup araştırdığı Yörük yaşam tarzı, Türk kültürü, aile realitesi; üniter devlet yapısının sağlamlaştırıcı unsurları arasında görmesi yerel değerler gerçeğini bize yansıtmıştır. Bunların her birisi çağdaş dünyanın oğuştuğu ancak çıkış istikameti bulamadığı problemlerinin çözüm adresi, yolu ve çabası olarak ham bir halde durmaktadır.

Canlılığını muhafaza eden ailenin muhafazası çatısı altında, yeni tesis edilen ticaret lisesi heyecanını asırların demiyle şekillenen İstanbul İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisinin bireysel düşünce harmanlamasıyla bilim dünyasının iktisat sosyoloğu olarak tanıma fırsatı bulduğu hayatının her aşamasında kendini yenileyerek, mevzuatı yerine getirerek ilerlemiş ardında onlarca yılın eskitmek bir yana yerelden değer kazanan muhtemelen asırlarca araştırmacıların ve düşünürlerin ilgisini çekecek irili ufaklı hacimlere sahip nice çalışmalar bırakmanın huzuru ile yöre insanının gelenekselleştirdiği “Emir Allah” sürecinden ilerlemiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Turan Akkoyun Arşivi