Sami Gediz

Sami Gediz

Dardanel, Türk Mutfağı senin ne haddine!

Dardanel, Türk Mutfağı senin ne haddine!

Son günlerde gündemimize düşen Dardanel Ton reklamına Yiyecek İçecek sektöründen aşırı derecede tepki var. Reklamda Türk Mutfağı ile ilgili görüntüleri izlediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Bu konuyla ilgili tartışma platformları bile oluşturulmuş. Bu platformlarda reklamın amacı tartışılıyor. Kimi yapılan reklamda Türk mutfağının eleştirildiğini ifade ederek tepki gösterirken kimisi ise bu yapılan reklamda yiyecek içecek sektöründe şov yapanları eleştirdiğine kanaat getirmiş.

Türk Mutfağı tartışılmaz dünyanın en iyi mutfağıdır. Türkiye’nin her noktasında gittiğimiz zaman inanılmaz lezzetlerle karşılaşabiliriz. Zaten dünyada övünmek için sayacağımız 10 değerimizden birisi yemeklerimizdir. Bölgeye göre değişse de her bölgenin kendisine özgü muhakkak bir yemeği vardır. Böyle bir ülkede reklam filmi hazırlarken ince eleyip sık dokumak gerekiyor. Konya’da profesyonel turizm rehberi İbrahim Mayda kardeşimiz bu konuyla ilgili mutfağımızı anlatan çok güzel bir film hazırlamış. Filmi izleyenin iştahı kabarıyor. Böyle mutfağı olan bir ülkeye salça olmak yapılacak en son iştir. Dardanel de buradan payını almıştır...

*-*-*-*-*-*-

İşletmelerimize destek anlamında Konya Büyükşehir Belediyesi bir çalışma başlattı. “Haydi Konya, Esnafına destek ol, Gel al ve paket servislerinde yerel işletmecileri tercih et, kazanan Konya olsun” şeklindeki çalışma hem sosyal medyada paylaşıldı, hem de şehrin açık hava reklam mecralarında yerini aldı.

Karınca kararınca bu süreçte bizde destek olalım dedik. Paket servis yapan işletmelerin tasarımlarını kendi sayfalarımda paylaştım. Birisi görüp arasa sipariş verse amacıma ulaşmış olurum.

Tabi bu şekilde destekler bir yere kadar, çünkü işletmeler paket sistemine geçse de personel anlamında azalmaya gitti. Masrafları karşılamaları neredeyse imkansız. Destek paketlerinin çıkması ve şu kış aylarında mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor.

İşletmelerimize gereken desteğin verilmesini temenni ediyorum.

*-*-*-*-*-*-

Korona yasaklarında anlam veremediğim birçok detay var. Hepsini yazmak istemiyorum ama 20 yaş altı ve 65 yaş üstünün tamamen kısıtlanmasının çok büyük olumsuzlukları olduğunu söyleyebilirim. Ömrünün son baharında sanki virüsün tek suçlusu onlarmış gibi 65 yaş üstünün eve kapatılmasının psikolojik sonuçları şimdiden etkisini göstermeye başladı. Bunu toparlamak daha da zor bir süreç alacak.

Sonuçta 65 yaş üstü ile aynı evi paylaşan ve çalışan çok sayıda vatandaşımız var. Zaten bu süreçte dikkat edilirse problem olmayacak ama dikkat edilmezse salgını bir şekilde evde kalanlara da bulaştırmış olacaklar. O yüzden ömrünün son baharını yaşayan 65 yaş üstü vatandaşlarımızla ilgili yeni bir çalışmanın yapılması faydalı olacaktır.

*-*-*-*-*-*-*-

Sokağa çıkma kısıtlamalarının artmasıyla birlikte internet kullanımı yine artışa geçti. Yapılan bir araştırma, internet ve televizyon başında geçirilen sürenin korona döneminde daha da arttığını ortaya koydu.  Araştırma sonuçlarına göre, gençler arasında bir günde internette geçirilen süre bir önceki yıla göre 53 dakika artarak 4 saatin üstüne çıktı.

Bir yıl önce 205 dakika olan internet kullanım süresi, koronavirüs dönemi ile birlikte 258 dakikaya yükseldi.

8 Haziran-20 Temmuz tarihleri arasında 1200 gencin katılımıyla yapılan araştırmaya göre gençler, günde 4 saat 18 dakikayı internet başında geçiriyor.

Gençlerin üçte biri eğlence için internete girerken, internette en kısa süre, yüzde 11'lik payla bilgi aramak için geçiriliyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Gediz Arşivi