Selçuk Karaman

Selçuk Karaman

Bu börtü, böcek, yarasayı kim yedi?

Bu börtü, böcek, yarasayı kim yedi?

Tüm dünya ve insanlığın zor bir sınavdan geçtiği bu dönemde en büyük sorun ne ekonomidir ne de işsizliktir. En büyük sorun çocuklarımızın şu an yaşadığı ruhsal travmatik durumlardır.

Bu zor günler elbet geçecek ve ekonomi, işsizlik normal seyrine mutlaka dönecektir. Ancak çocukların yaşadığı ya da en doğrusu onlara yaşatılan travmatik sorunlar ve bıraktığı izler asla silinmeyecektir.

Peki ne oldu da durum bu hale geldi?

Okullara ara verildi. 1-2 hafta sonra verilen ara nisan sonuna ardından da mayıs sonuna kadar uzatıldı. İşte burada film koptu. Kimi aile özel okuldaki parasının derdine düştü. Kimi aile ise çocuklarının gelecek endişesi derdine düştü ve büyük telaş başladı.

Mili Eğitim Bakanlığı hemen uzaktan eğitim sürecini başlattı ve “Amacımız ders değil, çocukların okuldan kopmasına engel olmak” açıklamasını da yapmayı ihmal etmedi. Ancak bu açıklamanın ailelerce çok da fazla dikkate alındığı söylenemez.

Bu zor zamanı fırsat bilen bazı zenginler, çocuklarının gittiği özel okullara “ Çocuğum madem okula gitmiyor, verin paramı” mırıldanmalarını başlattığında işler karıştı ve özel okullar büyük stres yaşamaya başladılar. Çünkü velinin para ödememesi demek “öğretmen ve personele maaş ödeyememek” anlamı taşıyordu.

Bu ülkede fazla ders yapan okulun “iyi okul”, fazla ödev veren öğretmenin de “ iyi öğretmen” olduğunu iyi bilen özel okullar süresi çok uzun uzaktan eğitim sürecine ardından da ağır ev ödevi yüküne hemen başladılar. Bunları gören devlet okulları geri kalır mı? Onlar da özel okulların gittiği yoldan anında yürümeye başladılar.

Uzaktan eğitim sabah başlamış akşama kadar devam ediyordu. Ödevler de tabiri caizse eşek yükü ile veriliyordu. Çocukların ümükleri sıkılmış, nefes alma fırsatları bile ellerinden alınmıştı. Tıpkı okul günlerinde olduğu gibiydi her şey…

Aileler rahatlamıştı. Stresleri de bitmişti. Dizi ve sinemalarını rahatça izliyorlar ve çocuklarından uzak, keyiflerine kaldıkları yerden devam ediyorlardı. Artık çocuklar hariç herkes mutluydu.

Cenab-ı Hak insanların beyinlerini sağ ve sol olarak iki bölüm halinde yaratmıştır. Eğer bir çocuğun rızkı sol beyin (mühendislik, tıp, hukuk v.b) üzerine yazılmışsa değil okula 2 ay, 5 yıl gitmese de o rızkın önüne hiç kimse geçemez. Rızkı sol beyin üzerine yazılmayan bir çocuğu da değil 12 yıl, 24 yıl okula gönderseniz de, 24 saat uzaktan eğitim aldırsanız da, ödevlerin kralını verseniz de o rızka ulaşmasını hiç kimse sağlayamaz.  

Halbuki okula verilen bu ara ve karantina günleri tüm aileler için büyük bir fırsattı. Uzaktan eğitim ve ödevler yerine resim, müzik, spor, ev içi oyun etkinlikleri, ailecek oynanan oyunlar, bol bol onlarla konuşmak, ilgilenmek, kitap okumak onların hem beyin gelişimlerini hem de sosyal hayat kalitelerini en yüksek düzeye çıkaracaktı

Virüsün çıkmasına ve yayılmasına çocuklarımız mı sebep oldu?

Yoksa her türlü börtü, böcek, yarasayı çocuklarımız mı yedi?

Tüm bu musibetlerin sebebi yavrularımız mı? Bu yüzden mi onlara bu kadar zulüm uyguluyoruz? Yapmayın, etmeyin. Yazıktır, günahtır. Kul hakkıdır.

Zamanı geldiğinde iyilik ettiğinizi düşündüğünüz o çocuklarınız, gelecekleri çalındığı için hem bu dünyada hem de mahşeri alemde yakanıza yapışıp hesap sorduğunda lütfen şaşırmayınız.

Sağlıcakla kalınız

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk Karaman Arşivi

DMT

03 Mayıs 2021 Pazartesi 00:03