Sima Güleser Polat

Sima Güleser Polat

Redd-i Aşı...

Redd-i Aşı...

Pandemi sürecince şiştik, hepimiz patlayacak seviyedeyiz. Olur da tez zamanda sosyal hayatın içinde kendimizi bulursak ne yaparız bilemeyecek hallerdeyiz. İnternet üzerinden verdiğimiz yemek siparişleri gibi bir tık hareketle mi kahvemizi söyleriz bilmiyorum ama yeni nesil safderunlar olarak uzun uzun bakışacağımız kesin... Geçtiğimiz hafta aşı ile umut dolu gelişmelerden bahsederken şimdi anlıyorum ki; aşı işi iyiden iyiye karışmaya başladı. Aşı bulundu ama bu durum bizi aşı reddetme terimi ile karşı karşıya getirdi. Aşı kanaatimce bireyselliği çok da içermeyen toplumsal  bir karar. Salgının seneyi devriyesinde onca yaşananların ardında tartışmaya pek de mahal olmamalı.  Benim yaptığım elbette tam zamanlı bir destek değil, sorularım, kaygılarım içten içe sancılarım var.  Aşılama ile yaptığım araştırmalar, bilime tam anlamıyla güvenmemiz gerektiğini söylüyor.  Toplum bağışıklığı kazanmamızın da tek yolu buradan geçiyor. Işık göründü. Yürümek ve kontrolü sağlamak bizim elimizde.   Gayet tabi çip takılması saçmalığının dışında endişelerimiz var. İçerisinde bulunan kimyasalların sağlığımıza etki edeceğini düşünüyoruz, bunu düşünürken de muhtemelen, içerisinde yüz milyonlarca kimyasal içeren bir yiyeceği tüketiyor, yanında asitle dolu içeceğimizi içiyoruz üstelik onların bizi kurtarma gibi kanıtlanmış vaatleri de yokken. Öncelikle kendimizle çelişmeyi bırakıp geçmişten bu güne bilimsel verilere bakalım. Bu dünya vakti zamanında çiçek böcek onca hastalıkla mücadele etti. Ve nasıl çözüldü aşıyla?  Bilim insanları yüzde 80 oranında aşılama olmazsa bu bağışıklığın kazanılmayacağından emin konuşuyor. Çocuklar hariç neredeyse toplumun tamamı  bu sorumluluğun altında. Ülkemizde Osmanlı dönemine dayanan aşılama Avrupa'da çok da eski kültürlere dayanıyor. Zehir panzehir olmadan nasıl yok olacak, dünyanın kanunu bu değil mi? Günümüz şartlarının olmazsa olmaz koşulu bilim değil sosyal medya gruplaşmalarının diline doladığı dayanağı olmayan sözlerin peşinden binlerce insanın koşması.  Bu noktada,  bilimin baz alınmadığı hiç bir veriye inanmamak en sağlıklı kararı vermemizi sağlayacak.

Diğer yandan Portekiz'de 30 Aralık 2020'de aşı yaptırdıktan 2 saat sonra bir kadının hayatını kaybettiğine ilişkin bir haber dolanıyor ortalarda ancak ölüm nedeniyle aşı ilişkisi konusunda bir durum olmadığına dair açıklamalar da var. Otopsi sonucu bekleniyor. Bekleyip  göreceğiz.  Umalım da onca iyi dileğe karşın bilim yanılmasın, ya da çalışmaların daha ileri noktalara taşınması için bir süre daha mahkum olmayalım bu hastalığa, salgına, çıkmaza, asosyalliğe... Perişan olduk.

ZAMLANDIK... 

Ya hu bu nedir arkadaş!” dedi iç sesim; ben de yazıverdim. Güzel ülkemde ben neden kış sebzesine bu kadar para veriyorum, altı üstü bir kişiyim, bir markete girip, soda, limon, sayıyla bir çeşit sebze, portakal, elma, biber, küçük boy yoğurt kasada ediyor 50 TL. Hep düşünüyorum kafam yere eğik çıkarken 3 çocuklu bir aile neyi ne kadar nasıl yiyor diye. Çok pahalıyız kabul edelim. Düzenlemeler, enflasyon, ÜFE, TÜFE ben anlamıyorum, ben kocaman coğrafyamdan tarladan bana gelen kış sebzem ağzımın içini neden doldurmuyor ona bakıyorum. Ah içime sinmiyor, bir çare lazım...

KONYA'DA KEYİFLER YERİNDE...                                                                                                                       Konya'ya gelmenin bir kez daha haklı gururunu taşıyorum.  Konya Büyükşehir Belediyesi yeni yılın ilk kısıtlama günlerinde sokak hayvanlarını unutmadı, onlar aç ve susuz kalmasın diye hayvansever dernekleri, öğrenci kulüpleri ve gönüllü besleme yapan hayvanseverlere mama desteğinde bulundu ve  kent  genelindeki beslenme noktalarına mama bıraktı. Başkan Uğur İbrahim Altay konuyla ilgili yaptığı açıklamada, tüm insanlığı etkileyen koronavirüs salgınının sokak hayvanlarını da olumsuz etkilediğini belirterek, bu zor günlerde doğal hayattaki hayvanların aç ve susuz kalmaması için yemleme çalışmalarını aksatmadan sürdürdüklerini söyledi. Altay diğer yandan bu uygulamanın süreceğinin de müjdesini verdi. Ne güzel yakıştı Konya'ya bu güzel hareket.  Artık hemşehriniz olarak içim rahat. Teşekkürler...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sima Güleser Polat Arşivi