Geldik, çağı gördük ve ürperdik
Hissizleştik.
Kelime kendi içinde iki seneyi özetler nitelikte..
Şu an sadece kendi özelimde hissizlik duygusunun olduğunu yorumlasam da eminim birçok kişi benimle hem fikirdir.
İki sene de yaşadığımız tüm afetler, hastalık, kişisel kayıplarımız bizden hislerimizi ve tepkilerimizi aldı.
Her şeyi normal görüyor ve artık asla şaşırmıyoruz.
Mesela bundan iki sene öncesine kadar 'yaşantı' olarak korku içindeydim.
Ne olacak hayat bizi nereye sürükleyecek düşünceleri kafamda dönüyordu.
Yaşadığım en ufak bir olay veya duyduğum bir konuda panik oluyor hemen sonuçlarını düşünüyordum. Ama artık hiçbir konuda en ufak korkum kalmadı.
Her olaya karşı duruşum hayatıma devam etmek oluyor.
Hepimiz bence bu durumdayız. Tahammül etmeyi ve şaşırmamayı öğrendik.
‘Eskiden yaşansa dokuz köyü ateşe vereceğimiz konulara zamanla kibrit bile yakmıyoruz.’
Bundan bilmem kaç sene önce televizyonda bile haberler hep çiçekler açtı mı, bahar geldi mi gibi yayınlardan ibaret olurdu.
Şimdi haberlere bile yetişemiyoruz.
Bir haber sunumuna şaşırmadan yenisi bizi şok ediyor.
Üzgünüm ama maalesef alıştık.
Garip, insanoğlu her şeye alışır.
Suç ve Ceza romanında 'Önce biraz ağladılar, ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!' diye bir söz vardı.
Sert ama bir o kadar da haklılık kokan bir cümle!
Mecburuz yaşamak için alışmaya… Ama yine de insan kalabilmek için vicdanımızdan çıkan seslerin seviyesini yükseltsek belki bazı şeyler değişebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.