Güzel güzel yağan rahmet sabahtan öğlene olan öfkemi dindirdi. Onun için bu satırları yazarken gayet dingin ve rahatlamıştım. Tabii bunun sebebi de nazik ziyaretlerinde samimi sohbetlerinde bizi bilgilendiren BBP İl Başkanı Sayın Osman Seçgin, İl Sekreteri Adnan Eker ve İletişim Sorumlusu Mehmet Atasağun idiler. Özellikle Osman Bey nasihatleri ile beni frenliyordu.

Neyse gelelim bugünkü yazı konularımıza.

******

REKTÖR METİN HOCA’YI ÜZMEK İSTEMİYORUM

Vallahi Rektör Prof. Dr. Metin Aksoy Hoca’yı üzmek istemiyorum. Hele hele mezun olduğum Selçuk Üniversitesinin bu şekilde gündeme gelmesine gönlüm hiç razı değil.

Amma velakin Kültür Merkezinden Süleyman Demirel isminin kaldırılmasına öyle bir tepki var ki(!) anlatamam. Bu iş için hâlâ öyle derinden sesler geliyor ki. Ben bile bu kadarını tahmin etmiyordum.

İnanın konuyu da uzatmak istemiyorum.

Ama okuyuculardan, bazı isimlerden öyle bilgi ve fotoğraflar geliyor ki. Bunlara karşı duyarsız kalmak, görmezden gelmek mümkün değil.

Mesela dün sabah kampüsten şu fotoğraflar geldi.

Bunlar bir ay önce çekilmiş kareler.

Bunlar da dün sabah çekilip gönderilen kareler.

İşte bu binaların üzerinde de merhum Rahim ÖZKAYMAK Bey’in ismi yazılı değil mi?

Kaderine terk edilmiş binalar. Bakın kim ne derse desin rahmetli Rahim Bey bu şehir için de bu ülke için de eser bırakmıştır.

Metin Hoca’nın A takımına buradan seslenmek istiyorum. Belki sizler görünmüyorsunuz bu yüzden de size kimse bir şey demiyor ama hep fatura Rektör Hoca’ya yazılıyor. Ve bence hocaya yazık oluyor.

Mesela dün sabah bir bürokrat dostum şunları yazıyordu;

“Selamünaleyküm Uğur abi, hayırlı günler. Allah kolaylık versin. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Selçuk Üniversitesi Rektörü ayıp etti. Bence bu büyük vefasızlık. Devlet adamı kolay olunmuyor. Bir zaman Halkapınar'ın ileri gelenleri Vali beyi ziyaret etmişlerdi. Halkapınar'ın ismini değiştirmek istiyorlarmış. Eski ismi Zanapa’ymış.

Vali Bey de bu heyeti dinledikten sonra “Halkapınar'ın suyu mu çıktı?” diyerek isteklerini kabul etmemişti.

Nedense aklıma bu anı geldi.

Hürmet ve saygılarımla.”

...........

(Yazımı bitirmiştim. Arkadaşlar uyardı. Bu konu dün de TBMM’de CHP’nin grup toplantısında Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilmiş. Değer miydi bunlara?)

*****

GÜZEL BİR KAYSERİ ÖRNEĞİ 

Dün Sayın Bakan Koca yeniden yaramıza tuz bastı. Yok vaka sayısı artan iller, yok vaka sayısı artan iller.

Sayın Bakanım Konya’nın hali ne olacak? Ne olacak bu insanların hali?

Bakın Sayın Bakanım çeşitli siyasi güçler ve akıl oyunları ile bu ülkenin en kaderci, en mütevazı, en sessiz esnafı isyanlarını dile getirdi.  

Sakın ola bunları siyaset amaçlı olarak görüp ya da “Yok efendim 10-15 esnaf” mış diyerek olayı halının altına süpürmeye kalkmayın.

Esnafların Valilik önüne akmasının nasıl engellendiğini ve onlara hangi mesajların atıldığını biliyoruz. Kiri halının altına süpürmek ile bir yere varamayız. O şükreden, o sessiz “vur ensesine al ağzındaki lokmayı” denilen esnaf inanın bitip tükenme noktasında.

Bu güzel insanları, bu ekmeğinin aşının peşinde koşan insanları muhalefet(!) ya da hain(!) ilan etmeyin.

Pek çok dostum var.

Bugün kırmızıyı maviye çevirsek bu insanların bellerini doğrultmaları bir yıl da mümkün değil.

Neyse dün Sayın Bakan o açıklamayı yapmasaydı ben de bunu yazmayacaktım.

Bakın geçen hafta Kayseri’den bu fotoğraf geldi.

Kayseri ne yapmış?

Karantinada bulunan daireler resmi olarak vatandaşlara ve komşulara iletilmiş.

Bu çok basit gibi görünen konu bugün için niye önemli biliyor musunuz?

Benim her kesimden olduğu gibi site görevlisi, apartman görevlisi olarak çalışan bu garip insanlardan da ahbaplarım var.

Geçen gün bir apartman görevlisi abim fısıl fısıl anlatıyordu, “Abi bizim halimiz ne olacak bu salgınla? Bizim apartmandaki ........... aile komple karantinada. Ama evin reisi markete gidiyor alışveriş yapıp geliyor. Kapı komşusu kapıyı çalıyor eşi ile saatlerce konuşuyorlar. ............Yani bu ailenin corona olduğunu apartmanda kimse bilmiyor. Ben de kontrole gelen bekçilerden durumu öğrendim. İşin en acı yanı ise bu ailenin fertleri hâlâ bu işleri yaparken maske takmıyorlar yaaa”

...............

Gelin şimdi Konya kırmızıdan maviye dönecek öyle mi?

Kimse korkusundan dile getiremiyor.

Kimse resmi açıklama yapmıyor.

Ama devlet okulu olsun özel okul olsun; okullarda sınıflar bire birer hatta dörder, beşer kapatılıyor biliyor musunuz?

Sosyal medyayı biraz iyi takip ederseniz hangi okullar olduğunu siz de öğrenebilirsiniz.

Yani bu işin Konya’sı Ankara’sı yok.

Allah muhafaza ok yine yaydan çıkmak üzere.

Haftalar öncesinden burada yazdık.

Bakın Reis topu artık bize attı. Yani bomba kucağımızda. İster kabul edin isterseniz etmeyin. Artık kolla .... dönemine bir kez daha girmiş bulunmaktayız.

Bu konudaki son nokta.

Bakın BBN HABER Gazetemizin manşetini lütfen iyi okuyun.

Tabipler Odası Başkanı Dr. Eyüp Çetin Bey resmen bağıra bağıra bizleri uyarıyor.

Eyüp Bey bunları BBN Türk TV’de canlı yayında da söyledi.

Biz de sizlere hatırlatmış olalım.

******

KONYA ŞEKER GURURUMUZ OLDUĞU BİR KEZ DAHA HATIRLATTI

Dün sabah kısa süreliğine Altınekin’e gittik. Konya Şeker’in tohumculuktaki dev markası Beta Ziraat ve TORKU Altınekin Ham Yağ Fabrikası gerçekten Anadolu’nun Türkiye’deki değil dünyadaki gururumuzdu.

Recep Başkan’ın yarın bir gün kıymeti bilinir mi bilinmez mi? Onu bilemem.

Haaa Allah muhafaza 20 yıl sonra Recep Başkan’ın da adı silinir, fotoğrafı kaldırılır mı? Onu da bilemem.

Ama yaşarken, Recep Başkan ekibi ile birlikte Türk tarımına imzasını kazınmayacak şekilde attı…

Gerisi Allah kerim.

******

HALİL İBRAHİM PARLAK’I KUTLUYORUM

Uzun yıllar İHA Konya’da görev yapan kardeşim Halil İbrahim Parlak’ın dün Basın İlan Kurumu’nun Hatay Şubesi’ne “şube müdürü” olarak atandığı bilgisini aldım. Kendisini tebrik ediyorum, başarılar diliyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Mesafe iyidir. Nei haddini aşan olur nede canını sıkan.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Şehrin yepyeni caddelerinin, yollarının kaldırımlarının yağışlar sonrası su birikintisi haline gelmesini önleyebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.