Uğur Özteke

Uğur Özteke

Bu göstermelik yasaklar kimin için?

Bu göstermelik yasaklar kimin için?

Hafta sonu Konya yine bahardan kalma günleri yaşadı. Aslında ülkenin yarısı corona ile yanıyor yarısı ekonomi, para pul, aş, iş derdinde.

Gel görelim ki sokakları caddeleri dolaşanlar hiçbir şey yok ortalık güllük gülistanlık sanır.

Önce şu gerçekten başlayalım.

Kısıtlı sokağa çıkma yasaklarına rağmen milletin yediden yetmiş yediye, çoluk çocuk yaşlının bu kadar rahat dolaşmasında yasa uygulayıcısı olarak polisin, bekçinin, güvenlik güçlerinin yapacağı hiçbir şey yok artık.

İşte hafta sonu yine aynı filmi gördük.

Güvenlik güçleri şehrin her yerinde denetimlerini aralıksız sürdürüyorlar. Denetimde görev alan polislerimizde son derece kibar ve anlayışlı idiler.

Amma velakin caddelerin sokakların trafiği normal günden nerede ise farksız idi.

Eeeee o zaman sınırlı yasaklı günler bunlar ise yasaksız günlerin farkı nerede kaldı artık?

.........

Parklar, bahçeler, camilerin avlusundaki oyun parkları her yaş grubundan çocuklar ile cıvıl cıvıl iken anaları, babaları, dedeleri de yan yana evlatlarının mutluluğunu seyrediyorlardı.

..........

Ya belediyelerimizin o çok güzel spor aletleri ile donatılmış parklarının haline ne demeli?

Bu parklardan birinin yakınına aracımı durdurdum, iyice gözlem yapayım dedim.

Vallahi bütün spor aletleri dolu olduğu gibi aletlerin yanında sıraları bekleyen teyzelerimiz bile vardı.

Şimdi deniyor ki yürüyüş mesafesinde sadece temel gıda maddelerini almak için gidebilirsiniz.

Eğer spor aletleri spor alanlarının böyle dolu olması yasal ise bırakın futbol maçlarına basketbol maçlarına da millet toplu halde gitsin gerekirse koltuklarda birer atlamalı otursunlar.

..............

Zaten belli sınıflar için yüz yüze eğitim gerekçesi ile öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz yine hafta sonu bu yasaklardan muaf idi.

................

Bırakın Türkiye’nin İstanbul’unu falanca şehrini, Türkiye’nin en muhafazakar diye bilinen Konya’mızda polisin gazino, pavyon, kumarhane baskınları artık basında haber olarak yer alıyor.

Durun durun bitmedi dahası da var.

Buralarda insanlar tabancalar ile birbirlerini vuruyorlar.

Bunlar da basına yansıyor.

..................  

Sonuçta alışverişten sokak ve caddelere, park ve bahçelerden trafiğe kadar hava günlük güneşlik güzel ise ortada yasak masak kalmamış oluyor.

Böyle olunca da olan kime oluyor biliyor musunuz?

Garip, gariban, küçük ve orta ölçekli esnafa oluyor.

İlk günden bu yana hep “önce sağlık”, “önce can” dedik ama bunun artık inandırıcığı ve gerçekliği kalmamış durumda.

.............

Bunlar bizim hafta sonu kanaatimizdi. Buyurun okurumuz Ali Eren Bey bu durumu vatandaş gözü ile bizimle şöyle paylaşıyordu;

“Sevgili abim, bugün sokağa çıkma yasağı  varmış. Bu yasaklardan kimsenin haberi yok anlaşılan çocuklar dışarıda top oynuyor, büyükler geziyor maşallah.

Otellerde düğün nişan kınalar yapılıyor, evler kumarhane, villalar gazino olmuş programlar devam ediyor.

Lokantalar güya paket servis veriyor, dükkanın yanına masa atmış insanlar orada yiyorlar.

AVM’lerde de durum aynı, yemeği alan AVM önünde duvar üstünde topluca yiyor.
Sanatçı diye geçinenler, tv’de kendilerini uyaran muhabire atar yaparsa sokaktaki halka da tabii ki bir şey diyemeyiz.
Bu kısıtlamalarla pandemi bitmez, evcilik oynuyoruz.
Nisan-
mayıs aylarında ciddi bir kısıtlama vardı, kontrol vardı, şimdi ise her şey göstermelik. Sağlıcakla kal..

.........

Sonuç; bu yasaklara kimsenin inancı kalmamış durumda.

*****

KONYALI NİYE KALDIRIMDAN DEĞİL DE YOLDAN YÜRÜR? İŞTE CEVABI

Biz bize esprili de olsa zaman zaman kendimizi eleştirirken, tanımlarken “Kaldırımdan değil de yoldan yürüyen birisini görürsen bil ki o Konyalı” deriz.

Hadi diyelim ki bu yanlış ve yanlı bir benzetme.

Hadi yine diyelim ki bu işler eskidendi.

Siz öyle mi sanıyorsunuz?

Buyurun bir okurumuz bize şu fotoğrafı gönderiyor

 

Bu göstermelik yasaklar kimin için?

 

Ve ardından da soruyordu;

“Uğur abi burası Karakayış Caddesine yeni yapılan bir otobüs durağı. Belediyemizden yine muhteşem bir eser. Yani resmen deniyor ki vatandaş kaldırımdan değil yoldan yürüüüüü. Eeee polis kaldırıma park eden araca ceza yazıyor değil mi? Yazar ve haklı.

Zabıta kaldırımı işgal eden esnafa ceza yazıyor değil mi? Evet ama zabıta haklı.

Peki abi hep savunduğum Konya'yı yönetenlere mi soralım sana mı? Bu durumda kim kime ne cezası yazmalı?

..........

Ben bilmem, görmedim, duymadım.

******

BU KAPI NİYE KAPATILDI?

 

Bu göstermelik yasaklar kimin için?

 

Hafta sonu yine siz değerli okurlarımızdan ve samimi dostlarımızdan gelen yardım taleplerinden birisi de Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesinden idi.

Bir okurumuz şöyle diyordu;

“Sevgili Uğur abicim Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesinde vatandaşların geçtiği, kullandığı kapıya kilit vuruldu. Önceden vatandaşlar minibüsten indikleri zaman ve araçlarını park ettikleri zaman bu kapıdan rahatlıkla 20 metre ilerideki Tıp Fakültesi girişine hastane girişine girebiliyorlardı. Bunların arasında koltuk değnekleri ile zor yürüyen hastalarımız da vardı. Ama şu anda girmeleri mümkün değil. Hastalar, hasta yakınları artık 400 - 500 metre yürüyerek hasta bir vaziyette otoparkın içinden geçerek, araçların içinden geçerek bu şekilde hastaneye ulaşmaktadırlar.

 

Bu göstermelik yasaklar kimin için?

 

Şimdiyse abicim otoparkın içinden araçların içinden zor bir şekilde vatandaşlar dışarıya çıkmaktadırlar bu zorluğun sebebini anlayamadım. Önce o zaman bu kapı niye yapıldı? Bu kapı yapıldıysa neden kilit vuruldu? Yani bir hastanenin amacı hastaların hastaneye en kısa ve en kolay bir şekilde ulaşımını sağlamak değil midir?

O zaman bu ulaşımı niye böyle zor bir hale getirdiler?

Niye millet bu kadar eziyet çekmektedir ve hasta ve yakınlarına işkence değil midir?

 

Bu göstermelik yasaklar kimin için?

 

Bakar mısın abi. Bu çektiğim fotoğrafta ise yine otoparkların içinde eşiyle birlikte elinde idrar kabıyla birlikte yürümekte olan bir hastamız.

Bu hasta ve yakını niye kolayca hastaneye giremiyor?

Önceden kullanılan kapı çok kullanışlı ve hastalar ile yakınları için uygun idi.”

...........

Okurumuzdan gelen isteği biz de güzel hastanemizin duyarlı yöneticilerine iletmiş olalım.

Ve bu haftanın ilk gününü de böylece noktalamış olalım.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Akıllı, sustuğu zaman tefekkür, konuştuğu zaman zikr eder, baktığı vakit de ibret alır.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İnsanların gördükleri ile duydukları arasındaki uçurum gittikçe büyümediği zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Uğur Özteke Arşivi