Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 2018 yılında Güney Afrika'da düzenlenen BRISC zirvesinde katılımcı ülkeler olan Brezilya, Rusya, Hindistan, Güney Afrika ve Çin'e çağrıda bulunmuş, gelin beraber "Uluslararası bağımsız kredi derecelendirme şirketi kuralım" demişti. Zira şu an faaliyette olan uluslararası kredi derecelendirme devlerinin ipi Amerikan Yahudi sermayesinin elinde. Dünya ekonomisi çökmüş, Yunanlıların bilmem kaçıncı iflası, altlarına bağlayacak bez bulamıyorlar ancak kredi derecelendirme kuruluşlarına göre Yunanistan'ın kredi notu Türkiye'den daha iyi seviye olan yatırım yapılabilir seviyede! Bu derecelendirme şirketleri Türkiye'nin kredi notunu verilen siparişler gereği istediği yönde notlandırıyor. İstedikleri gibi at koşturuyorlar. Bu sömürüye çomak sokmak gerekir. Japonlar bu işi çok önceden çözmüş. Çinliler de akıllı davranmış. Kendi kredi derecelendirme şirketlerini kurmuşlar ve kimseye muhtaç değiller. Muhtaç olmadıkları gibi kendi coğrafyasındaki ülkelerin kredi notlarını belirler duruma gelmişler. Japonlar yıllar önce ta Japonya'dan gelip İstanbul'da faaliyet gösteren adı Avrasya olan yabancı ortaklı şirketi satın alıp Japon Kredi Reyting (JCR) yapıvermiş. Başkan Erdoğan'ın açıklaması bu noktada önemliydi. Ancak şöyle de bir gerçek var. Yabancı kredi derecelendirme şirketleri olan Standart and Poor's ve Moody's ne zaman Türkiye'nin kredi notunu açıklasa hemen Türk usulü parlarız yerden yere vururuz ama iş sonuca geldiğinde eski tas eski hamam hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam ederiz. BDDK Başkanı çıkmış açıklama yapıyor: "Yerli kredi derecelendirme şirketi kuracağız" diye. Hani yıllardır niye kuramadınız? E zaten hazırı var. Kendinizi kanıtlamaya ne gerek var?  Bu ülke ne çekiyorsa kendi insanına hak ettiği değeri vermediği için çekiyor. Örnekleri çoktur elbet ama içlerinden bir tanesi var ki sinir olmamak elde değil! Bizim milli kredi derecelendirme şirketimiz var hiç duyanınız var mı? İsmi "Türk Kredi Reyting" kısaltması TCR. Ancak hain Fetö yüzünden bu milli şirketimiz devletten bir türlü gerekli desteği görememiş. Gözümüzün önündeki Türk Kredi Derecelendirme şirketini Türkiye'nin milli derecelendirme şirketi yapamamışız. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Aydoğan Durmuş. İnanılmaz bir özgeçmişi var. Bu "süper beyin" yurtdışında yetişmiş ve ülkesine geri dönmüş. Beyin göçü olmamış ama sahip çıkan da olmamış.Bu iş dünya görüşü isteyen vizyon gerektiren geleceği okuma işidir. Bakınız Sayın Aydoğan Durmuş, Türk Kredi Reyting'i tam on dört sene önce tamamen kendi imkanlarıyla kurmuş. Yerli  ve milli kredi derecelendirme şirketi kurma fikri daha yeni yeni ortaya çıkıyor. Sayın Durmuş geleceği okuyarak on dört sene önce bu adımı atmış ancak destek görememiş. Ülkemin ekonomik istikrarını yabancı kredi derecelendirme şirketleri aracılığıyla sekteye uğratmak isteyenlere inat tamamen milli olan TCR'ye ve Aydoğan Durmuş'lara sahip çıkma zamanı gelmiştir.

******

CHP'NİN İDEOLOJİK ZİHNİYETİ UZAYA SERT İNİŞ YAPSIN

 Türk tarihinde ilk defa Ay'a uzay aracı göndererek iniş gerçekleştirme hedefini Sayın Erdoğan, Türkiye Uzay Ajansı toplantısında gündeme getirdi. Chp her zaman ki anlayışıyla Faik Öztrak'ın tweet'inde de olduğu gibi takoz olma siyasetine hemen başladı. 2023 yılında insansız da olsa aya ilk inişimizi gerçekleştireceğiz. Yüce Yaradan insanlı yolculuk günlerini de göstersin inşallah. İnsansız bir iniş olacağı için sert iniş planlanmakta. Zaten ilk etapta tek amaç ay yüzeyine inebilmek. Hazır aya gidilecek bir de üstüne sert iniş yapılacakken, o uzay aracına Chp'nin ideolojik zihniyetini de koysalar yapılan sert inişle bu zihniyet travma geçirse, bütün istemezük tavırları travmanın tesiriyle tersine dönse fena olmaz mı?