İnsan sağlıklı ve hür iken böylesine güzel bir günde, mutlu huzurlu ve sağlıklı bir hafta başında böyle gıcık bir yazı başlığı atar mı?

Vallahi siz benim yerimde olsanız daha neler atarsınız neler de biz yine frenli gidiyoruz.

Yalnız peşin peşin söyleyeyim, Sayın Cumhurbaşkanımız AK Parti'nin başında olduğu sürece, muhalefet denilen siyasi partileri de böylesine çapsız üstelik tembel insanlar omuzladığı sürece AK Parti'ye hiç bir şey olmaz.

Cumartesi, pazar cenazesinden nikaha, çarşı pazarından esnaf sohbetine kadar onlarca kişi ile "samimi" sohbetler yaptık. Bizim insanımız genel kanısı aynen yukarıdaki gibi. Yani yazımıza başlarken yaptığım yorum benim şahsi yorumun değil. Milletin ortak kanaati bu.

Neden mi?

O zaman yavaş yavaş açalım konularımızı.

BÖYLE MUHALEFET DÜŞMAN BAŞINA

Hafta sonundan bir gazete haberi;

"CHP, birden fazla maaş alan AKP'li ve iktidara yakın isimleri listeledi:

Arpalık Aile Şirketi

CHP’li Gamze Akkuş İlgezdi’nin çalışmasında, birden fazla maaşı olan “Cumhurbaşkanlığı’nda görev yapan bürokrat ve danışmanlar”, “eski vekil ve bakanlar” ile “kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan yandaş isimler” tek tek sıralandı."

Haberde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ‘TEK ADAM’ VURGUSU... yapıyor yapıyor ve haber de devam ediyor;

"CUMHURBAŞKANLIĞI’NDA BİRDEN FAZLA MAAŞ ALANLAR

CHP’nin çalışmasına göre, birden fazla maaş alan Cumhurbaşkanlığı bürokratları, Cumhurbaşkanlığı başdanışmanları ve Cumhurbaşkanlığı kurul üyeleri sırasıyla şöyle:

Aylık 230 bin TL maaş alan Ordu Belediye Başkanı Hilmi Güler ekonomi gazetecilerine ne dersi verdi?

Fahrettin Altun (Borsa İstanbul), Ali Taha Koç (Türksat), Metin Kıratlı (Borsa İstanbul), Uğur Ünal (TDİ), Yunus Arıncı (VakıfBank, Borsa İstanbul), Arda Ermut (THY, Varlık Fonu), Mehmet Zahid Sobacı (BİK Yönetim Kurulu Başkanı), Maksut Serim (Halkbank), Sefer Turan (TTNET), Hamdi Kılıç (BİK), Fecir Alptekin (BİK), Saadet Oruç (BİK), Mehmet Akarca (BİK), Muhammet Mücahit Küçükyılmaz (BİK), Ahmet Karayiğit (Kamu Görevlileri Etik Kurulu), Hasan Nuri Yaşar (YÖK); Yiğit Bulut (Türk Telekom), Meltem Taylan Aydın (Halkbank), Cemil Ragıp Ertem (VakıfBank), Gülnur Aybet (Ziraat Bankası), Asım Aykan (Etik Kurulu Üyesi).

Cumhurbaşkanı başdanışmanı maaşı da alan eski milletvekilleri ise Mehmet Uçum, Seyit Sertçelik, Gülay Samancı, Rehe Denemeç, İhsan Şener, Oktay Saral, Mustafa Akış, Ayşe Türkmenoğlu, Gülşen Orhan, İsrafil Kışla ve Hamza Yerlikaya olarak belirlendi.

BİRDEN FAZLA MAAŞ ALAN BAKANLAR VE VEKİLLER

.............

BÜYÜKELÇİ MAAŞI ALAN ESKİ VEKİLLER

.........................

BAKAN YARDIMCILARI OLAN YAKINLAR VE VEKİLLER

...................

............................"

Şimdi bunun Konya ile alakası ne demeyin. Bu haberin bir bölümünde "Cumhurbaşkanı başdanışmanı maaşı da alan eski milletvekilleri " bölümünde Mustafa Akış, Ayşe Türkmenoğlu, Gülay Samancı da yazılmış.

Bakın bizim millet bu tür muhalefet haberlerine af edersiniz ama poposu ile gülüyor. Ne var adam, ya da hanımefendi eski vekildir şimdi de Cumhurbaşkanı başdanışmanı. Orada da yatmıyor işini yapıyor. Yani hukukçu ise hukuki çalışmaları yapıyor. Karın tokluğuna mı çalışacak? Millet EYT diyor, diyeceksiniz.. Evet Cumhurbaşkanı kızmasa haklılar.(!)...

İş olsa bu millet sürünmeyecek, ikinci hatta üçüncü işte de çalışacak. Çünkü artık elektrik, su, doğal gaz, çarşı pazar parasından kimseye aldığı para yetmiyor.

Geçtiğimiz hafta ya çarşamba sabahı ya da perşembe sabahı idi.

Saat 9’a geliyordu. Bir bankamatiğe doğru adım adım yaklaştım. Yandaki bankamatikte ise kuyruk vardı. Orada genç bir arkadaşım ile selamlaştık. Neyse önce ben kendi bankamatiğimden para çektim. Çocuk da orada ve boynu bükük duruyordu. Onu çiğneyip geçmek istemedim. Kenarda onun da parayı çekmesini bekledim. Sonra yanıma geldi. "Nasılsın ne yapıyorsun ......?" deyince "Abi hiç sorma sana da geldim ama yardımcı olamadın. Aylardır işsizim. Babam da emekli ama işsiz. 45 yaşımdaki annemi şimdi temizliğe bıraktım dönüyorum" deyince 20’li yaşlardaki genç arkadaşımın gözlerine bakamaz oldum. Onu yardımcı olma sözü verdim. Arabaya bindim ve işe gelince kadar empati yaparak ağladım.

Bir genç insanın annesini temizlik için işe bırakma olayında kendinizi bu gencin yerine koyun sonra bana siyaset yapın olur mu?

Millet gerçekten çaresiz baylar, bayanlar. AK Parti’yi eriten işsizlik aşsızlık. Demedi demeyin. Ama başta Kılıçdaroğlu gibi muhalefet olduğu müddetçe, AK Parti'de de direksiyonda Cumhurbaşkanımız olduğu sürece bu at daha çok yük çeker.

SU ZAMMINI BİLE SAVUNABİLİYORSAK...

Geçtiğimiz hafta vatandaşlardan peşin su parası bilmem ne su parası gibi gelen şikayetleri toparlayarak sizlerle paylaşmaya çalışmıştık.

O yazının çıktığı gün sabahın köründe AK Parti'li genç dostum bana şöyle yazıyordu;

"Uğur abi öncelikle selamün aleyküm bugünkü yazını okurken Sarayköy, Sulutas ve Tatköy’de kanalizasyon yok diye bir vatandaşın yazısını paylaşmışsın. Sarayköy ve Sulutas’ta var mı kanalizasyon bilmem. Ancak evim Tatköy’de ve geçen yıl bütün sokaklara kanalizasyon bağlandı ve kullanıyoruz. O yüzden yanlış olan bilgiyi düzeltmek istedim.

Yiğidi öldürelim hakkını yemeyelim abi.

Gelsin köye baksın abi sonrasında sokaklara parke ana caddeye sıcak asfalt döktü belediye çok da güzel şuan sokaklar falan... İyi çalışmalar…"

***

AK Parti zihniyeti asla ama asla eleştiriyle açık değil. Bakın ister genç isterseniz benim gibi yaşlı olun ama eleştiriye açık olalım. Gözü kapalı bir yere gidemeyiz. Gidemezsiniz. Bugün sana yarın bana olur.

O gün bizimle samimi olarak su zammını eleştiren dostumuz zaten sonuna kadar AK Partili. Mesela onun ağzından yazmıştık. "Evet AK Parti ve yeri geliyor Reis hatalar yapıyor ama. Su tabandan ısınmaya kaynamaya başlar Uğur abi. Biz millet olarak önce kendimize bakmalıyız" demişti. Su zammı konusunda da aynen şunları demiş biz de bunu böyle yazmıştık,

" .................Tekrar söylüyorum elbette bahçe suyunu çok ucuza almayalım ama burada bir orantısızlık var. Suyun başındakiler imarsız yerlere suyun fiyatını 83 kuruşa vereceklerine 2 liraya versinler. Ama meskende yüzde 500 bahçe suyunda yüzde 300 fiyat artışı nedir?"

Yani genç dostum imarın olmadığı yerlerden söz ettik imarın olmadığı yerlerden. Aslanlar gibi parkesi varsa, asfaltı varsa biz niye durduk yerde yiğidi öldürelim ki. Sen o yazıyı bir daha oku bak. Hala internette de duruyor. Biz imarsız yerden söz etmiştik. Ne olur empati ve eleştiriye açık olalım.

KARAMAN YOLUNDA DAHA KAÇ KAZA OLMASI GEREKİYOR?

Allah bizi bize güvenen, inanan ve seven dostlarımızdan eksik etmesin inşallah.

İşte Cuma akşamı saat 20.22 de Karaman Yolu Köprülü kavşağı bölgesinden bir dostumuz yine kanlı ve korkutan trafik kazası görüntülerini bize gönderiyordu. Aman AK Partili dostlar yine o muhteşem (!) savunma mekanizmasına geçmesinler. Bu abimizin sosyal medya paylaşımları ve bize whatsapp’tan gönderdiği tüm mesajlar Reislidir. Yani bu dostumuz da fanatik bir AK Partili’dir.

Abimiz önce fotoğrafları gönderdi, sonra yazdı, sonra dayamadı ve telefonla içini boşalttı;

"Uğur Abi bizim bu Karaman Köprülü Kavşağı ve bölge insanın günahı ne? Oyumuzu AK Parti’ye veriyoruz. Reis’in hep yanında olduk, şehrin her yanı kameralar ile donatıldı. Burada insanlar ölüyor. Kazalar oluyor. Bak biraz önceki kazanın tek nedeni araçlar en az 150 km/sa hız ile kavşağa girdiler. Hatırla geçen sene de mübarek Ramazan akşamı ölümlü kazaların fotoğrafını sana atmıştım. Abi Allah aşkına bir yaz burayı"...

***

Ah abim ahhh. Biz yazsak ne olur söylesek ne olur? Ne olur biliyor musunuz doğruyu söyledikçe biz de sizde ancak AK Parti’nin muhalefeti diye damga yeriz. Çünkü kimse kusuru, kabahati üzerine almaz. Almasın. Ama söylenene bir kulak versinler. Vermezler. Çünkü en çok oyu sen verdin, ben verdim, bizim oğlan verdi.

Tek suçlu biziz.

GERİLDİM ARTIK İKİ GÜZEL ŞEY YAZAYIM ARTIK

Vallahi sizlerden gelenlere elçilik vazifesi yapıp yazayım derken kendim de geriliyorum. Ama iki güzel insandan söz edip bugüne noktayı koyalım inşallah.

BAKAN KURUM GERÇEKTEN ADAMIN KRALI İMİŞ

43 yıldır Türk siyasetini yöneten siyasi liderleri yakından tanıdığım için siyasetten nefret ediyorum.

Geçtiğimiz hafta sonu Elazığ'da görevli bir dostum ile telefonla görüşüyorduk. Bana Sayın Bakan Murat Kurum'u bir övüyor bir övüyordu ki. "Uğur abi Bakan iki, üç saat uyuyor. Elazığ'ı mahalle mahalle değil, sokak sokak tarıyor. Vallahi bu kadar fedakar bir bakan ben görmedim" diyordu.

Ne diyelim böylesine ufuklu, çalışkan, kendisini yetiştirmiş insanların hem Konya’mıza hem de Türkiye'ye çok faydası olur inşallah.

AHMET BAHÇIVANLA 10 KÜSUR YIL SONRA

Biz büyürken, büyüklerimizin bize öğrettiği ve bizimde hayat felsefesi olarak kabul ettiğimiz gerçeklerden birisi de zamandır. Konya basını denilince asla unutamayacağım ve kimsenin de unutmasının mümkün olmadığı çünkü tarihe imza atmış iki aileyi çok yakından tanırım. Dahası bizler onların ellerinde büyüdük. Birisi GÜCÜYENER'ler, birisi de BAHÇIVAN ailesidir. Yani birisi Y. Konya, birisi de Y. Meram'dır.

Geçen hafta Bahçıvan ailesinin marka isimlerinden matbaa sektörünün inanılmaz güçlü ve yatırımcı ruhuna sahip ismi Ahmet Bahçıvan Bey’le birlikte olduk. Dahası Ahmet Bey, BBN HABER'e hayırlı olsun ziyaretine geldi. Elinde de bizim o günkü gazete vardı. 10 küsur yıl önce bir yanlış anlaşılma dahası şehrin iki ayaklı şeytanlarının ürettiği fitne sözleri ile biz kendileri ile görüşmüyorduk. O gün hiç bir şey olmamış gibi sarıldık birbirimize. Çünkü ortada yanlış bir şey yoktu sadece şer çoktu. Yalan çoktu. O gün her şeyi ortaya döktük. Çok şükür Allah'ıma ki 10 küsur yıl sonra zaman yine doğruyu ve hakikati bize yaşatıyordu.

Teşekkürler Sayın Ahmet Bahçıvan. Biz sizi ve aileyi hep sevdik ve de seveceğiz. Çünkü siz Konya ve Türk basınına silinemeyecek kadar derin başarı imzaları attınız. İyi ki de attınız.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hayat bu, zaman gelir, her şey bir anda son olur. Hayat bu, son dediğin an, her şey yeniden can bulur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sokak hayvanlarına yardım edeceğiz diye bozuk yemekleri, balık kılçıklarını bu canlara vermediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.