İki günlük sokağa çıkma yasağının ardından maşallah dün şehir sabahtan bu yana bayram yeri gibiydi.

Övünmeye, gurur duymaya geldiği zaman millet olarak hep diğer dünya insanlarından farklı olduğumuzu söyleriz ya; Allah için hafta sonu da gördük dün de gördük! Allah muhafaza yarın da göreceğiz ki biz dünya insanlarından farklı bir milletiz.

Bu yorumu iyi güzel anlayan öyle anlasın kötü çirkin anlayan da yine kendi bildiği gibi anlasın.

İzninizle hemen bugünkü konularımıza girelim…

*****

HASAN ANGI’YI HEP OLDUĞU GİBİ ALDIM, KABUL ETTİM

AK Parti İl Başkanı, benim de herhalde 17-18 yıldır yazdığım için sizlerin de öyle bildiği “başvekilim” Sayın Hasan Angı dün video konferans sistemi ile bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısına katılan ve izleyen bir yerel gazeteci olarak toplantı sona erdikten sonra içimden, yüreğimden gelerek kendisini bir kez daha haddimi aşarak takdir ettim.

Yıllardır AK Partili olsun olmasın bu şehirle ilgili veya bir hareket ile ilgili ne zaman yanlış bir şey olsa Hasan Angı’ya kızanlar dolaylı olarak bana kızarlar ve ilk ve tek olarak hep “İşte senin başvekilin” derler.

Ben buna alıştım, AK Parti ile ve Sayın Hasan Angı ile hiçbir resmi ve gayriresmi bağlantım olmasa da Hasan Angı benim yıllar öncesinden sevdiğim, saydığım, inandığım bir siyasetçidir.  Öncesinde de düzgün bir işadamı sanayicidir.

Neyse Sayın Angı’nın basın toplantısını bugün bütün gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyalarda okudunuz veya okuyorsunuz, izliyorsunuz.

Yaklaşık 1,5 saat süren basın toplantısıyla ilgili birkaç notu sizlerle paylaşmak isterim.

Her şeyden önce dün video konferans sistemi ile de olsa meslektaşlarımızın karşısına kravatlı gömlekli takım elbiseli son derece ciddi bir şekilde çıkan Sayın Angı’ya bu hassasiyetinden ve göstermiş olduğu saygıdan dolayı çok çok teşekkür ederim.

Sayın Angı, basın toplantısında gazeteci arkadaşlarımın sorularını cevaplandırırken cuma akşamı şehrimizde yaşanılan istemediğimiz o görüntüleri özetlerken şöyle bir cümle kullandı; “Konyalı eskiden kış gelirken evine bulgurundan fasulyesine, nohutundan gücüne göre etine kadar kısaca karnını doyurabileceği tam dört aylık malzemeyi alır kilerine koyardı. Yani kar kış, istenmeyen doğal bir durum olursa Konyalı dört ay evinden çıkmadan karnını doyurabilirdi.

Ama cuma günü tüm ülke insanı olarak gördük ki biz de gelinen noktada artık günübirlik yaşıyoruz.”

……..

Evet Sayın Başvekilim toplumsal olarak bana göre çok acı bir gerçeğe parmak basıyordu. İnşallah bundan sonra hepimiz çok daha akıllı olur ve bu günlerden kendi payımıza düşen dersi insanlarımız adına çıkartırız.

Sayın Angı konuşmasının başında ülke olarak insanlık olarak, içinde bulunduğumuz duruma genel bir değerlendirme yaparken Cumhurbaşkanımızdan özellikle son günlerde gündemde olan Sağlık Bakanı , İçişleri Bakanı, Maliye Bakanlığı,  Çevre Bakanlığı gibi bakanlıklara öyle siyasi ve isabetli göndermeler yaptı ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik kafaların karıştırılmaya çalışıldığını belirtip sistemi bugün de tertemiz ideal bir yönetim olarak ortaya koydu.

Meslektaşlarımızın ısrar ve inatla sorduğu cuma gecesi olaylarını bunun başlangıç noktasını sokağa çıkma yasağının biçimini de yine o siyasi tecrübesi ile, manevralarla ifade ederken bunun tamamen bir panik havasından oluştuğunu, süreçte tartışılabilecek konular olsa da yol kazasının en az hasarla atlatıldığını söylüyordu.

Konya’mızda sağlıkta altyapının çok güçlü olduğunun altını çizen Angı şehrimizde bir Sahra Hastanesine gerek dahi olmadığını net bir şekilde ifade ederken bundan sonra alınacak kararlarda Konya olarak bizim geçmişimize yakışır bir şekilde daha duyarlı davranmamız gerektiğini de ima ediyordu.

Dünkü toplantı ile ilgili son notum; bu krizi ne zaman aşarız bilemiyorum. Ama herkes kendi iç dünyasında hazırlığını yaparken normal hayata döndüğümüzde AK Parti kongrelerini tamamlayacak, yani sonbaharda Konya’nın il başkanı olağanüstü günler ve şartlar yaşanmaz ise yeniden Sayın Hasan Angı olacak.

******

İŞTE UTANDIRAN BİR FOTOĞRAF KARESİ

Teknolojinin gelişmesi ile hepimizin çok farklı siyasi gruplardan mesleklerden sivil toplum örgütlerinden onlarca WhatsApp gruplarımız var değil mi?

İşte bu gruplardan birinde gün sabah bir abimiz üzülerek şu fotoğraf karesini paylaşıyordu;

Önce Konya’da dün sabah çekilmiş bir fotoğraf karesi olarak düşen bu kareye 10- 15 dakika sonra aynı abimiz bu fotoğrafın dün sabah saatlerinde Aydın’da çekildiğini söyleyerek hem durumu düzeltiyor hem de bir Konya milliyetçisi olarak bir yerde şehrimizi ve insanımıza aklıyordu.

Vallahi bu israfın, günahın hele hele dünyanın ölümü böylesine yakın hissettiği bir günde aklım yetmiyor. Cuma günü onlarca ekmeği evine götüren insanımız hangi şehrin, hangi siyasi görüşün, hangi takımın taraftarı ya da hangi cemaatin mensubu olursa olsun pazartesi sabahına bu ekmekleri çöpe atabiliyorsa ya da şöyle söyleyeyim biz bu nimetleri millet olarak böyle çöpe atabiliyorsak… inanın buna söylenecek bir şey bulamıyorum.

Ve günlerdir haftalardır kendi iç dünyamla başbaşa kaldığım zaman önce kendimden başlayarak geçmişte yapılan hatalardan gelinen noktada yüce rabbim kendimize gelmemiz için bize daha nasıl ders verecek diye düşünüp, çok korkuyorum.

*****

KONYA POLİSİNE TEŞEKKÜR

Devletin, cumartesi pazar günleri içir sokağa çıkma yasağını resmen açıklamasına üstelik mazeret siz sokağa çıkanlara da para cezası yazılacağını belirtmesine rağmen hala sokak aralarında, cadde köşelerinde akılları sıra polisle köşe kapmaca oynamaya çalışan küçük beyinlilerimiz vardı.

Ama hiç kimse şunu unutmamalı bu işler şu parti, bu parti işi değil bu bir devlet meselesidir. Ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti de öyle güçlü bir devlettir ki bu tür saçmalıklar bir yana, yeri geldiği zaman ulusal yeri geldiği zaman da uluslararası çapta en iyilerini yapar ve yerini de alır.

Hafta sonunda birkaç olaya şahit oldum. Konya polisi inanılmaz şekilde kibar zarif ve ciddi olarak görevini yaptı, ana cadde ve kavşaklarda kimlik kontrolünde bulundu.

Bazı küçük beyinliler polisi görünce akılları sıra kaçmaya çalıştılar; ama devleti temsil eden polisimiz bu kavşakların tüm yan çıkışlarında sivil polislerle öylesine güzel tedbirler almıştı ki yasal olmayan sineği uçurmuyorlardı. İşte bu yüzden Konya polisine teşekkürü bir borç biliyorum.

******

SOYLU’NUN DURUŞU

Evet yerel bir gazeteci olarak haddimi biliyorum, haddimi aşmamak için de sık sık kendimi çimdikliyorum. Ama küresel salgında Konya’da da otursak Konya’da da yaşasak dünya ile teknolojik olarak tek kelime ile entegre olmuş durumdayız.

Bu nedenle de cumartesi ve pazar günü hatta cuma gecesinden pazartesi günü öğle saatlerine kadar Külliyeden en ücra köşedeki köyümüzde yaşayan vatandaşımıza kadar bir nolu gündem maddesi önce sokağa çıkma yasağı, ardından yaşanılanlar ve Sayın Bakanın hedef tahtasına konmasıydı. Akabinde de Bakan Süleyman Soylu’nun da AK Parti iktidarlarında görülmemiş, yaşanmamış ve bu milletin de hiç alışık olmadığı “onurlu istifa” olayı...

Açık ve net söylüyorum AK Partili olsun-olmasın, iktidara sempatiyle bakan olsun muhalefetin en katısını yapmaya çalışanlar için olsun iki günlük gelişmeler ile ilgili 2 bin senaryo yazıldı.

Bana göre bu işlerle uğraşmak, yorumlar yapmak inanın boş şeyler.  Bırakın bizi yönetenler insanımız adına gösterdikleri gayreti sürdürsünler birileri bakan olabilir, birileri bakanlıktan alınabilir, birisi istifa eder; ama kabul edilir, ama kabul edilmez.

Allah şahit, şuna inanıyorum; bazı küçük istisnalar hariç hiç kimse aldığı görevi ve sorumluluğu başarısız bir şekilde yürütmek istemez.

Benim söyleyeceğin tek şey, “Sayın Soylu istifa kararını açıklaması ile Türk siyasetinde soylu bir duruşun nasıl olacağını milletin gözüne soktu.” Ben bunu bilir, bunu söylerim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Akıl bir işin sonunu düşüne bilmektir

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Önce kendimiz sonra sevdiklerimiz için hijyen korunma ve gönüllü karantina konusunda uyarılara gerçek anlamda inanıp bunları uyguladığımız zaman daha iyi adam oluruz.