Yücel KEMANDİ

Yücel KEMANDİ

EĞİTİM VE TARIM

EĞİTİM VE TARIM

Küresel ısınma, kuraklık ve kıtlık yakın bir gelecekteki en büyük tehlike.

Bu tehlike kendini gösterdi bile.

Birçok bölgede zeytin, üzüm, incir olmak üzere birçok ürün kuraklık ya da hastalık nedeniyle ciddi zarar gördü görmeye de devam ediyor.

Zeytin ve zeytinyağı fiyatı ona katladı, en önemlisi hırsımız ve bilinçsiz gübre kullanımı nedeniyle tüm topraklarımızı zehirledik.

Köylerimiz köy olma özelliğini kaybetti, kırsalda yaşam ve üretim durdu! Köylümüz kredi borcu ödemekten üretemez hale geldi.

Bugün karamsar bir tabloyla yazıma başladım.

Kabul etsek de etmesek de bu tablo ülkemizin bir yüzü,

Peki öteki yüzünde umut var mı?

Tabii ki umut var.

Petrolümüz yetersiz olsa da, doğal gazımız ve diğer yeraltı zenginliklerimiz olmasa da aynı anda dört mevsimin yaşandığı mükemmel bir coğrafyaya sahibiz.

Bir yanda kuraklık varken, diğer yanda bol yağış,

Bir yanda kar varken diğer yanda güneş var.

Böylesi bir avantaja kaç ülke sahip ki?

Peki ülkemizin kıymetini biliyor muyuz?

Birçoğumuzun maalesef bilmiyoruz dediğini duyar gibiyim.

Böyle sıkıntılı bir dönemde ülkemizin geleceği için güzel bir proje gazete sayfalarına ve televizyon ekranlarına yansıdı.

Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bu konuyla ilgili geçen yıllarda önemli bir adım atılmış.

Köy Yaşam Merkezleri İş Birliği Protokolü” sonucunda köyler verimli üretim yapacak,

Daha önce kapatılan köy okulları yeniden açılacak, müfredatları değişecek, bunun sonucu köy boşalımı olmayacak, şehirlerde çok zor koşullarda yaşam mücadelesi veren köylülerimiz, köylerine yeniden dönecek.

Gerçekten çok güzel bir proje.

Gelinen son durumu sorgulamakta istiyorum, ancak öncelikle konuyu anlatmak sonrada sorgulamak daha doğru olur diye düşünüyorum.

Protokolde yer alan önemli satır başlarını buradan siz saygıdeğer okurlarımla paylaşırsam durum daha iyi anlaşılır.

- Köylerdeki yetişkin vatandaşların tarım ve hayvancılıkla ilgili her türlü eğitimi almaları, sağlanacak.

- Mevcut eğitimlerin güncellenmesi, aynı zamanda yeniden açılacak okulların çevresinde bulunan alanlarda üretim yapılması sağlanacak.

Ne kadar güzel değil mi?

Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılanların aynısı, kısaca benim yıllardır savunduğum Köy Enstitüleri tekrar geliyor galiba.

Buradan sonraki projeden yazacaklarım Cumhuriyetin ilk yıllarındaki uygulamalardan kes kopyala yapılmış.

Protokol kapsamında verilecek kursların yanı sıra köy/mahalle okulu uygulama bahçesi ve arazilerinde Tarım ve Orman Bakanlığının desteğiyle üretim yapılacak,

Okullardaki eğitimle ilgili faaliyetler en üst düzeyde sürdürülerek tarımda hem verimlilik hem de daha fazla ve kaliteli üretim noktasında ciddi bir mesafe kat edilecek.

Kısaca;

Protokol çerçevesindeki hedeflere ulaşıldığında köyler gençleşecek tarlada, bağda, bahçe, ahırda, kümeste, 55 yaş üzerini değil, 20, 25, 30, 35 yaşlarında gençleri göreceğiz.

Tarım teknolojilerindeki gelişmeler, akıllı tarım, dijital tarım, dikey tarım, topraksız tarım gibi konularda öğretmen ve öğrencilere yönelik ortak eğitim faaliyetleri düzenlenecek.

Cidden bunlar ülkemizin geleceği için çok güzel bir proje.

Peki devamı gelir, bu proje uygulanır mı?

Çok zor, çook zor.

Ancak mutlaka bu projenin devamı gelmeli ve uygulanmalı.

Tam bir yıl önce imzalanan bu protokol bugün hangi noktada? Hangi adımlar atıldı? Hazırlayanlarda ve uygulayacaklarda aynı heyecan devam ediyor mu?

Maalesef ben bunlara cevap verebilecek durumda değilim.

Umarım en kısa zamanda çok önemli bir yol kat edilir, bu projede rafa kalkmaz.

Neden mi?

Bunca geçen zamana rağmen, Köy okullarına öğretmen ataması yapılırken hayatında hiç köy görmemiş ilk atanan öğretmenler yerine tecrübeli hatta istekli öğretmenler görevlendirildi mi?

Hayır.

Kaç köy okulu açıldı, kaçında bu projeye yönelik altyapı oluşturuldu?

Ben hiç duymadım duyan bilen varsa bana yazsın.

Yazımızın özeti;

Eğitim beynimizin gıdası, ürünler de midemizin gıdası. Onlar yoksa gerisi teferruattır.

Bu yönde atılan adımların devamı mutlaka gelmelidir.

Çünkü biz Cumhuriyet tarihi boyunca buna benzer tüm projeleri önce siyasallaştırdık sonra da iptal ettik.

17 Nisan 1940 yılında açılan Köy Enstitüleri ne oldu? Köy Enstitüleri projesinden sonra en kapsamlı proje olan "Köykent" projesi ne oldu?

İnşaallah bu projenin akıbeti aynı olmaz.

Yapılacak tek şey kendine yeten bir ülke olmaktan başka çaremiz yok.

Bu projede "Benim oğlum binâ okur döner döner yine okur” olmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Yücel KEMANDİ Arşivi