İstanbul Sözleşmesinin bu topluma vereceği zararları defalarca yazdıktan sonra 15 Haziran 2021'de de bu sözleşme kaldırılmıştı.

Biz de o gün bakın neler yazdık.

Bugünkü iktidarın imzaladığı İstanbul Sözleşmesi adıyla aile yapımızın köklerine bir hançer gibi sokulan paçavradan kurtulduk.

Eşcinselliğe meşruiyet kılıfları giydiren, zinayı gündemimizden çıkaran, cinsiyet eşitliği kavramının içine gizlenen tehlike kadın ve erkek arasında onarılmaz yaralar açan bu sözleşme yok artık.

Ancak;

6284 nolu yasa hala yürürlükte bu yasaya göre

Çıkan tüm kanunlar yürürlükte.

Biz bu sözleşmenin zararlarını anlatırken bu sözleşmeyi imzalayanlar o gün ne demişti “Kadına şiddeti bu sözleşme önleyecek!”

Allah aşkına bunlar bizi o kadar saf mı zannediyorlardı?

Bir sözleşmeye imza atarak kadın cinayetleri son bulur mu?

Bulmadı da…

Aile, bir toplumu ayakta tutan manevi kolondur. Ahlak ve maneviyat ise bu kolonun demirleridir, çimentosudur. Toplumları yok eden, bitiren şey, ahlak erozyonudur.

İstanbul Sözleşmesi’nden uzun süre çekilip çekilmeme konusunda bir türlü karar veremeyen iktidarın hemen aklını başına devşirmesi gerekiyordu oda yıllar sonra gerçekleşti.

Ancak bu sözleşmeye uygun çıkartılan onlarca kanun bugün yürürlüktedir.

Sayın Cumhurbaşkanı sözleşmeyi eleştirenlere uzun süre kızdı, sonra kaldırdı.

Bizde kaldırdığı gün yazılarımızla teşekkür ettik.

Şimdi de lütfen, bu paçavranın on bir yılda yaptığı tahribatına bakın!

Aile elden gidiyor sayın Cumhurbaşkanım!

Bu kanunlar kalkmadan İstanbul Sözleşmesi kalkmış olmaz.

Yarın çok geç olabilir.

Bizim tüm yazdıklarımıza peşinen karşı çıkan sizin her yaptığınıza alkış tutan etrafınızdaki halkayı da görün artık.

İstanbul sözleşmesi imzalandığında kimse sesini çıkarmadı.

Sinsice hazırlanmıştı.

Dahası belki de bütün partilerin destekledikleri tek sözleşme olmuştu.

Şimdi;

Geçen hafta geri çekilen İklim Kanunu da aynen İstanbul Sözleşmesi gibi sinsi bir kanun.

Bugün geri çekildi ancak çok yakında tekrar gündeme gelecek.

Bu kanunun çıkmasını isteyenler geri çekerek milletin gazını alıyor.

Küçük 1/2 rutüş yapacaklar çok yakında tekrar meclis gündemine gelecek.

Nerden mi biliyorum?

İstanbul Sözleşmesinde de aynı taktik uygulanmıştı da ondan biliyorum.

Bu kanunun içeriği ile ilgili ileride çok şeyler yazacağız, bugün sadece bu kanun çıkarsa yakın zamanda kesecek kurban bulunmayacak diyebilirim.

Tüm milletvekillerine bu konuda son uyarımızı da yapmak istiyorum.

Sakin yine aynı hatayı yapmayın.

İstanbul Sözleşmesinde yaptığınızı yapıp Reis ne yaparsa o doğrudur deyip topu taca atmayın.

Çünkü Siyonizm, sinsi plan yaptığında zaten zahiren açıktan fark edilmeyecek şekilde yapar.

Tarih boyunca da öyle oldu.

Aman dikkat.

İklim kanunu ile ikinci bir İstanbul Sözleşmesini yaşamayalım

İçinde bulunduğumuz çağ her alanda yaratıcı olmayı gerektiriyorsa, bunun tek yolu beynini kiraya vermemiş hür düşünce, bağımsız kişilik ve iyi eğitim değil mi?