Bayramı Bayram gibi yaşamak hayal mi?
Yazıma cevabını kolayca vereceğimiz bir soruyla başlamak istiyorum.
Soru bir; Fiyatlardaki artış devam ederse enflasyon düşer mi?
Fiyatlarda istikrar yoksa tabii ki enflasyon düşmez.
Soru iki; Enflasyon düşmezse ne olur?
Fiyatlarda istikrarın sağlanması sadece enflasyonu düşürmek için değil, aynı zamanda insanımızın geleceğe güvenle bakabilmesini de sağlar. İnsanlarımızı karamsarlıktan kurtarır. Aksi halde insanımız üretemez, fiyatların sürekli artması üreten insanımızın güvenini sarsar.
Bunun için iktidar partisi geldiğimiz noktada fiyat istikrarının sağlanması için arka arkaya adımlar atıyor. Ancak beklenileni gerçekleştiremiyor.
Hâlâ petrol fiyatlarına yeni zamların gelmesi, zamların devam edeceğini gösteriyor. Bu da enflasyonun düşme ihtimalini ortadan kaldırıyor.
Soru üç; Acil olarak ne yapılmalı?
Aslında yapılacak bellidir. Akaryakıt, elektrik ve gaz fiyatlarındaki artışın sadece durması değil, indirmesi de gerekiyor. Dünyada bir kural vardır o da akaryakıt fiyatlarının artışının devam etmesi hayatın hemen her alanında yeni zamların gelmesidir. Çünkü yapılan her işte ve çalışmada, her üretimde akaryakıt fiyatları çok önemli yer tuttuğunu hepimiz biliyoruz.
Küçük bir mahalle bakkalını dinleyince gelen aylık elektrik faturalarının son zamların ardından 5 bin TL’yi geçtiğini söylüyor. Bunun da ötesinde toptancılardan aldığı ürünlere günlük zam geldiğini, böyle olunca da sattığı ürünün yerine yeni ürünü sattığı fiyattan koyamadığını anlatıyor.
Kısacası, bazılarına göre beşli çete, bazılarına göre ise bir avuç azınlık dışında, toplumun tamamına yakını artan fiyatlar karşısında direnme gücünü maalesef kaybetmiş durumda.
Soru dört; Kurban bayramı yaklaşıyor, kaç kişi bayramı bayram gibi yaşayacak diye sormak istiyorum. Birde bu bayramda kaç kişi memleketlerine büyüklerinin elini öpmek için gidebilecek onu da merak ediyorum.
Bugünlerde otobüs firmalarının gidiş dönüş olarak bilet satmadıkları konuşuluyor.
Ben bunca yıllık ömrüm boyunca onlarca bayram yaşadım böyle bir uygulamayı hiç hatırlamıyorum.
Ancak firma sahiplerine de hak vermiyor değilim.
Çünkü onlar da mazotun 30 liraya geldiği bir zamanda, dönüşte akaryakıt fiyatı 35 lirayı geçerse ne yapacağını düşünüyor.
Şimdi bazı okurlarım da haklı olarak soruyor.
Gerçekten iş bu boyuta gelmiş durumda mı?
Hemen belirteyim ki, belki akaryakıta bayram öncesi zam yapılmayacaktır. Ancak piyasada öylesine fiyat istikrarsızlığı var ki; bırakın bir hafta 10 gün içinde yeni bir zammın gelmesini, fiyatlar günlük belirlenir hale geldiği için insanlar uzun vadeli bir plan yapamıyorlar.
Gerçekten otobüs firmaları korkacak durumda mı?
Firmalardan çok, bu bayramda insanların memleketlerine gidemeyecek bir ekonomik durum ile karşı karşıya oldukları kesin.
Çünkü artık şehirlerarası otobüs fiyatları 250 ile 650 lira arasında değişiyor. Belki de yazımın yayınlandığı gün bu fiyatlar daha da artacak.
Söz gelimi İstanbul’dan Konya'ya gidiş tek kişi için 420 lira olduğuna göre 5 kişilik bir aile için gidiş 2 bin 100 lira, gidiş geliş 4 bin 200 lira.
Yani asgari ücretli bir kişinin bir aylık geliri sadece memleketine gidiş geliş yol parasını karşılıyor.
Kurbanlık hayal, bayramlık hayal, çocuklara torunlara harçlık hayal. Hayal hayal.
Böyle olunca da insanlar bayramı bayram gibi yaşama yerine kendilerini gönüllü olarak evlerine hapsedecekler.
Bu bakımdan fiyat istikrarının en kısa zamanda sağlanması da yeterli olmayacak.
Son 6 aydır artan fiyatlar sebebiyle alım gücünü tamamen yitirmiş olan insanların gelirlerinde alım gücünü artıracak bir artışın sağlanmasına acil ihtiyaç var.
Bu sağlanamadığı sürece insanımızın, ekonomik darboğazdan kurtulması da hayal olacak.
İyi güzelde hocam, akaryakıt, elektrik, gaz fiyatları nasıl düşecek diyenleri duyar gibiyim. Onu ben bilmem.
Onu da bakanımız Bay Nebati'ye sormamız gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.