Fahrettin Damga

Fahrettin Damga

Kabil’deki saldırılara dair ihtimaller

Kabil’deki saldırılara dair ihtimaller

Afganistan’ı kendi haline bırakırlar mı?” diye sormuştuk.

Önceki gün yaşanan patlamalara ve ardından yapılan açıklamalara bakınca bunun mümkün olmadığını gördük. ABD veya derin ABD yeni bir oyun kuruyor.

Patlamalar üzerine çok fazla şey söylenebilir. Buna ABD Devleti içindeki mücadelenin gün yüzüne çıkmış olma ihtimali de dahil. ABD’nin her zaman kullanmayı sevdiği türden olaylarla karşı karşıyayız. Planları için bahanesi var artık. Ya da artık bahanesi var yeni planlar yapabilir de diyebiliriz.

Yazıyı yazdığım saatteki verilere göre 13 ABD askeri ve bir ABD vatandaşı doktorun da aralarında bulunduğu 90 kişi hayatını kaybetti patlamalarda. Çok sayıda kişi de yaralandı. Can pazarı vardı Kabil’de.

Bir nevi Taliban’a hoş geldin, ABD’ye yeni coğrafyalara müdahale için kullanabileceği nur topu gibi güle güle hediyesi bu patlamalar.

Saldırıları ABD laboratuvarlarında üretilen radikal Müslüman görünümlü terör örgütü DEAŞ (IŞİD) üstlendi. Fakat o bildiğiniz DEAŞ (IŞİD) değil. Neo DEAŞ (IŞİD)’da diyebileceğimiz 2013 yılında El Kaide’nin Irak Kolundan ayrıldığı söylenen ve o dönem, içinde FETÖ kalemşorlarının da olduğu birilerinin gelecekte başa bela olacağını yazdığı DEAŞ(IŞİD)’ın Horasan kolu üstlendi. 

O dönem pazarlanıp sonuç alınamayan örgüt yeniden piyasaya çıktı. Hem de Obama döneminin Trump döneminde çoğunlukla tasfiye edilen ekibi Biden döneminde yeniden göreve geldiğinde çıktı ortaya. Kimse de şaşırmadı. Daha saldırıdan 2 gün önce ABD Başkanı Biden, DEAŞ’ın tehditleri olduğunu ve saldırabileceğinden bahsetti. Neo DEAŞ da onu kıracak değil ya 2 gün sonra saldırdı.

ABD’nin istihbaratı kuvvetlidir. Hele de eylemi yapacak olanlar kendi ürettikleri terör örgütleri olunca. İlla ki gerçekleşir.

Türkiye’de de kaç kez öyle olmadı mı?

Bilin ki yeni bir Amerikan filmi gösterimde. ABD’nin bundan sonra kullanacağı maymuncuk Neo DEAŞ, yani sözde Horasan Grubu.

DEAŞ’ın sözde Horasan kolu, ABD için yeni bahaneler üreteceği gibi Taliban’ın başına da bela olacak. Bu artık net. Taliban’la DEAŞ (IŞİD) birbirleriyle kavgalı. Kim bilir belki ABD Taliban’dan yenilginin intikamını böyle alacak. Zira farkındaysanız olan bitenden Taliban’ı hiç suçlamıyor. Hatta Taliban’la işbirliği yaptığını vurguluyor. Tam da DEAŞ(IŞİD)’ın Taliban kafirlerle işbirliği yapıyor algısını besler bir şekilde.

DEAŞ bu propagandanın çok ekmeğini yer. Öyle görünüyor.

Taliban’la DEAŞ kavgasında olan yine Afganistan’a olacak. 40 yıldır savaş ortamından çıkamamış ülkeye dün akşam bu işin o kadar kolay olmayacağını gösterdiler. DEAŞ demek, ABD demek. Bunu artık sağır sultan bile biliyor. ABD sahadan çekilmek zorunda kaldı ve vekalet savaşına döndü.

ABD terör örgütlerini planları dahilinde başka ülkelere müdahale etmek için maymuncuk olarak kullandı hep. Önce üretti. Bir ülkenin başına bela etti. 10 bin kilometre ötede olsa da bir şekilde o örgütün kendi güvenliğini tehdit ettiğini iddia edip ve onunla mücadele bahanesiyle o ülkeye müdahale etti. Ama işgal etti ama bombaladı.

Bugüne kadar hep böyle oldu. Huylu huyundan vazgeçmez. Bundan sonra da böyle olacaktır. Zira zihniyet aynı zihniyet. Başkan değişir ama ABD değişmez.

Sosyal medya üzerinden üstlendi DEAŞ saldırıları. Sonuçta biri üstlendi. Önemli olan da oydu zaten. Önüne arkasına bakmaya ne gerek var. Üstlenmesi gereken DEAŞ’tı. O da üstlendi. Artık başkası ortaya belge koysa ben yaptım diye kimse inanmaz. Eylemi DEAŞ’ın yapması lazım çünkü.

Anlaşılan ABD’nin DEAŞ üzerinden yani onunla mücadele etme bahanesiyle yeni planları var. Muhtemelen bu planlardan biri de Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yaptığı harekatlarla engellediği terör devleti hayalini yeniden canlandırmak üzerine olacak.

ABD sözde saldırıların izini takip edip cezalandırmak için harekete geçecektir. DEAŞ’la mücadele bahanesiyle PKK için alan temizliğine devam edecek gibi duruyor.

Zira ABD Başkanı Biden, saldırıların ardından yaptığı açıklamada bunun işaretlerini verdi. Biden ; “Misyonumuzu tamamlayacağız ve birlikler geri çekildikten sonra da Afganistan’dan çıkmak isteyen Amerikalılar için bulabileceğimiz yolları belirlemeye devam edeceğiz. Bu saldırıyı gerçekleştirenler ve Amerika’ya zarar vermek isteyenler şunu bilsinler; Affetmeyeceğiz. Unutmayacağız. Peşine düşeceğiz ve bedelini ödeteceğiz. Komutanlarıma IŞİD’in kilit varlıklarını, liderlerini ve tesislerini vurmak için operasyonel planlar geliştirmelerini emrettim” dedi. Siz ne anlarsanız anlayın artık bu sözlerden.

Afganistan’dan yenilerek ayrılmak zorunda kalan ABD, başka coğrafyalarda DEAŞ’ı bahane ederek kuyruğu dik tutmaya, bu yenilgisini unutturmaya çalışacak. Bu vesileyle ABD’nin yeni planlarının bahanesini de öğrenmiş olduk.

Kimileri de bu saldırılar ABD’nin Afganistan’dan çekilmesini engellemek için bir hamle olabilir mi? sorusunu sordu. Haklılar da. Bu güne kadar bu türden çok olaya şahidiz. Kimse ABD’nin kendi askerlerini öldürmeyeceğini zannetmesin. Kennedy suikastında gördük. Yani, ABD öyle bir devlet ki başkanını bile öldürebilir. Ya da 11 Eylül saldırılarında gördük. ABD öyle bir devlet ki Müslümanlara Haçlı Seferi açabilmek için onca insanının öleceği İkiz Kuleler’e saldırı gibi bir bahaneyi üretebilir. Nitekim üretti de.

ABD bu. Her şey beklenir. Önemli olan menfaati. Eğer bir planı için başkanı ölmesi gerekiyorsa başkanı, askeri ölmesi gerekiyorsa askeri, diplomatı ölmesi gerekiyorsa diplomatı, sivili ölmesi gerekiyorsa sivili ölür. Bunu da kendisi yapar. Yaptı da.

Olmayandan bahsetmiyoruz. Olandan, hep yaptıklarından bahsediyoruz. Uydurmuyoruz. Göz önünde olmasına rağmen görülmeyeni, bilinçli görmeyenlere rağmen göstermeye çalışıyoruz.

Biden, Taliban’la yapılan anlaşmayı Trump’a atfetti. Ben onun yaptığı anlaşmayı uygulamak zorunda kaldım demeye getirdi. Kendini ABD kamuoyu önünde aklamaya çalıştı. Fakat çekilme kararından vazgeçmedi. Afganistan’la ilgili yaptığı konuşmasını “Hanımlar, beyler artık 20 yıllık savaşı bitirme zamanı” diye bitirdi.

Senato’da bazı senatörler Biden’ın azledilmesi ve cezalandırılması için çağrı yaptılar. ABD devleti içindeki savaş Afganistan bahanesiyle yeniden gün yüzüne çıktı. Biden’ın kellesini isteyenler ile Trump’ın Suriye’den çıkmak istediğini açıklamasından sonra Pentagon üzerinden YPG’ye daha fazla silah ve destek gönderenler aynı gibi duruyor.

Bu mücadelenin ve kavganın gelecek günlerde yeni boyutlarına şahit olacağız. ABD, yenilgisini yeni bir başlangıca dönüştürmeye çalışıyor.

Fakat artık ne yaparlarsa yapsınlar.

Kazanma ihtimalleri yok.

Bunu isteyebilirler ama yapabilirler mi, göreceğiz.

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fahrettin Damga Arşivi