Konya’nın 5 yıl önceki gündemi de aynıymış!
Yayın grubumuzun takipçileri son dönemdeki farkındalık çalışmalarımızı fark etmiştir. Hem gazetemizde hem de televizyon kanalımız BBNTürk’te Konya’nın çok acil çözülmesi gereken sorunlarından su ve trafik konusunda haberler, yayınlar yapmaktayız.
Malum bu yıl kurak bir yıldı ve Konya için Anadolu için oldukça zor bir hasat sezonu oldu. Su olmadığı için sulanamayan, yeterli yağış almadığından dolayı da bitki gelişimini tamamlayamayan ürünlerimiz hasat edilemedi. Biçerdöver parasını bile çıkaramayacağını gören çiftçilerin tarlasını sürmek zorunda kaldığına şahit olduk.
Su savaşlarının kıvılcımlarını gördük. Köyler arası su problemleri, su gelmemesinden ötürü ürünleri yanma tehlikesi olan çiftçilerin eylem yapıp yol kapatmaları vs…
Konya’da büyük bir su sorunu olduğu aşikâr. Tarımsal geleceğimiz için, gıda güvenirliği için, yarınlarımız için bereketli Konya Ovası’nın su ile buluşması gerekiyor. Hatta daha da kötüsü içme suyu tehlikemiz bile oluşabilir. Zira 50 yıl su sıkıntısı yok dendi, çeşmelerden Torosların memba kalitesindeki suları aktı ama o dağları delen su “şak” diye kesiliverdi. Belediye çareyi kuyuları yeniden aktifleştirdi. Farkındasınızdır artık çeşmelerdeki sular çok yavan. Yosunumsu bir koku bile söz konusu. Bu şehrin acil su ihtiyacı ortada. Peki bu noktada adım atan bir tane bakan, milletvekili, başkan, STK temsilcisi, oda başkanı, çiftçi temsilcisi gördünüz mü? Elbette hayır…
Gelelim trafik meselesine… Şehir merkezi ve merkezle bağlantı yolları, özellikle de sanayi güzergâhlarındaki trafikten muzdarip olmayan yoktur herhalde. Bugün de okullar açılıyor. 1,5 yıl aradan sonra trafikte yeniden okul yoğunluğu oluşacak. Okullarına giden resmi görevliler, öğrenci servis araçları ve servis kullanmayıp özel araçlarıyla okul yoluna düşen veliler trafikte her zamankinden daha büyük bir yoğunluğa yol açacak. Yani bugün itibariyle trafikteki çile biraz daha artacak.
Peki bu noktada ne kadar adım atıldı? Kamyonlar, tırlar hem de yüklü vaziyette şehir içinde fink atıyor. Çünkü gidebilecekleri çevre yolu yok. Mevcut çevre yolları da artık iç yol olmuş durumda. Yeni yapılan çevre yolunda ise 120 kilometrenin sadece 20 kilometresi yapıldı. Bundan sonraki süreç ne zaman tamamlanır, dış çevre yolu ne zaman hizmete girer muallakta.
Sorunlarımızı çoğaltmak pekâlâ mümkün. Konut eksikliğinden, imara, çevre kirliliğinden sanayiye, yolların kalitesinden şehri etkisi altına alan kesif kokulara kadar onlarca sorunumuz var.
Peki Konya’nın, Konya’yı yönetenlerin gündeminde ne var? Cevabı belli; metro.
Metro bu şehrin tarihinin en büyük yatırımı ancak önceliğimiz değil. Devletin yatırım programına alınmış maliyetini bakanlığın karşılayacağı bir yatırımdır. Üstelik buraya aktarılan kaynağın, kredinin başka bir yere kanalize edilmesi de mümkün değil. Bu metro her türlü yapılacak. Yani bizim enerjimizi metroya harcamamız gerekmiyor. Bırakalım vakti saati gelince bakanlık kendi uhdesindeki bu yatırımı hayata geçirsin.
Biz kendi yatırımlarımıza odaklanalım. Daha yaşanabilir bir Konya için var olan sorunların üzerine gidelim. Yeni yatırımları hayata geçirelim.
Yayın grubu olarak bizim metro yatırımına karşı olmamız düşünülemez. Bizim muradımız metronun Konya’nın kalbindeki hançer olmamasıdır. Yani metro yatırımları, gündelik projeleri bastırmasın. Yapılamayanlar, başlanmayan projeler metronun arkasına gizlenmesin.
Bu arada Facebook tarafından eski bir paylaşımım önüme çıkarıldı. Garip bir tevafuk ama 5 yıl önce de bu şehrin gündemi metro ve çevre yoluymuş. Eylül 2016 tarihli bu gazete kupüründe Sayın Milletvekilimiz Ziya Altunyaldız, çevre yolunun 2018’de tamamlanacağını metronun ise 2019’da hizmete gireceği müjdeliyor. Ne diyelim aradan 5 koca yıl geçmiş ama çok fazla yol aldığımız söylenemez.
******
KONYA ŞEKER ÜRETİCİNİN HAMİSİ, ÜRÜNÜN GARANTÖRÜDÜR
Ayçiçeği tarımı son yıllarda Konya için önemli bir alternatif ürün oldu. Konya Şeker’in 2012’de hamyağ tesislerini kurmasıyla birlikte ürünü değer bulan Konya çiftçisi de ayçiçeği ile önemli kazançlar elde etti. Öyle görünüyor ki önümüzdeki yıllarda da ayçiçeği tarımı yaygınlaşarak devam edecek. Mevsim şartları itibariyle ayçiçeği hasadı da başlamış durumda. Ancak ürünün henüz piyasası oluşmadı. Çiçek yağındaki anormal artışlarla birlikte yıla damga vuran ayçiçeğinde alım fiyatlarının belli olmaması piyasada büyük belirsizliklere yol açtı. Çiftçi kara kara düşünürken sahneye her zamanki gibi “üreticimizi piyasa koşullarına yedirmeyiz” diyen Konya Şeker ve Recep Konuk çıktı.
Ayçiçeğinin kalbi denilen Trakya’da bile fiyatlar açıklanmamışken Konya Şeker “avans” fiyatıyla piyasayı açtı. Güncel koşullara göre fiyat güncellemeleri de yapılacak ve üretici zarar görmeyecek. Yurtdışından sıfır gümrük gelen ithal ayçiçeğinin limana teslim fiyatı 623 dolar. Yerli ve milli ayçiçeğimizin fiyatı ise 628 dolara geliyor yani TL karşılığı 5 bin 250 TL. Buna karşın Konya Şeker 5 bin 859 lira avans fiyatı açıkladı.
Girdi fiyatlarının tavan yaptığı bir dönemde Konya Şeker üreticinin hayalindeki rakamı (6 bin lira) aşağı yukarı bulmuş durumda. Günün şartlarına göre fiyatlar belki de 6 bin lirayı da aşacak. Konya Şeker daha ne yapsın? “Ürün tarlada beklemez. Beklerse, kurur, taneler dökülmeye başlar, fire oranı artar” diyen Başkan Recep Konuk ne yapsın?
Bize de alana da satana da bereketli olsun demek düşer.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.