Kendinden yeni bir sen…
Etrafınıza bir bakın lütfen, sohbet ettiğiniz insanların çoğu umutsuz...
Gençler, yaşlılar, çocuklar… Bu da demek oluyor ki, toplumumuzda çok büyük bir umutsuzluk var. Bunun sebeplerinden biri kendimize güvenimizin kalmamasından.
Klasik modda aldığımız eğitimleri yeterli görüp kendimize bir şey katmıyoruz. Çoğumuz da ben oldum diyoruz, burnumuzdan kıl aldırmıyoruz. Kendimizi gelişime kapatıyoruz.
Bazılarını gözümüzde çok büyütüp onun yaptığını ben yapamam diyoruz, kimilerini de gözümüzde küçültüp, bir şeye değer görmüyoruz.
Aldığımız diplomaları göz alıcı çerçevelerle, kendimizi bezemeden duvarlarımızı süslüyoruz. Ve orada öyle bırakıyoruz.
Boş vaktimizi kitap okuyarak geçiyoruz diye popüler bir cevabı olan ülkede yaşıyoruz.
Araştırmıyor, sorgulamıyoruz. En basit örneği de hayatta sağlıklı olmak adına tükettiğimiz yiyeceklerin, içeceklerin içinde neler olduğunu bile merak etmiyoruz, okumuyoruz, direkt sepete atıyoruz.
Evimize girdiğimizde aynı davranışları sergiliyor, sürekli oturduğumuz koltuğa yöneliyor ve hep aynı koltuğa, oturuyoruz. Aynı bakış açısıyla bakıyoruz? Her şey elimizin altında olsun istiyoruz. Konfor alanlarımızı terk etmiyoruz.
Gelişim, değişim için yeni fırsatlar sunmuyoruz kendimize.
Tutulduğumuz mazeret hastalığıyla bütünleşik yaşıyoruz. Kendi kendimizi kandırıp buna da inanıyoruz.
Birçok eğitime, yeniliğe girmeye çekiniyoruz.
Belki istemiyoruz, belki de erteliyoruz. Bazen de aldığımız eğitimlerden utanıyoruz.
Ne güzel şeydir çabalamak, sorgulamak, merak duymak, değer katmak, kendinden bir YENİ sen çıkarmak...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.