Kendine tanık olman dileğiyle...
Çoğumuz oturup izlediğimiz bir filmin konusunda bir gün kendimizi de bulabileceğimizi aklımıza dahi getirmeyiz.
Çünkü o bir filmdir ve biz vaktimizi ona ayırıp, o oyuncuların rollerine, filmin akışına kendimizi konsantre ederek izler ve sonucun ne olacağını an be an ya keyfilenerek ya da gerilerek soluksuz vaziyette izleriz.
Dönüp kendi hayatımıza baktığımız zaman da tıpkı o izlediğimiz filmlerdeki gibi aslında hepimiz hayatımızın başrol kahramanlarıyız. Yaşadığımız olaylar, tanıştığımız insanlar, onlara verdiğimiz tepkiler, hayattan neleri istediğimiz, karşımızdaki insanları anlama çabaları, her birisi aslında hayatımızın filminde kendi tercihlerimizle belirlediğimiz rollerde, deneyimlerde saklı...
Bir şeye tanık olmak, o şeyin daha iyi anlaşılır, doğru ya da yanlış olduğunu objektif bir şekilde ortaya koyar.
Çoğumuz daha önceki yaşamımızda hayatın akışında kendi istek ve hevalarımıza o denli kendimizi kaptırmıştık ki, kim olduğumuzu, neden var olduğumuzu, kısacası yaşam amacınızı unutmuştuk. Böylesi bir durumda da insanın kendisine tanıklık etmesi ne kadar gerçekçi olabilir… İnsanlık olarak şu günlerde hayat filmimizin teması da malum koronalı süreç... Ve bizler hayatımızda gerçekleşen her olaya, iletişim kurduğumuz, her insana yüklediğimiz anlamlar şu, yavaşlatılmış hayatımızda kendimize tanıklık etmek için sanki bir fırsat olarak sunulmuş. Düşünmek, anlamak, demlenmek, kendimize tanıklık etmek için...
Sizce de öyle değil mi?
Kendine tanık olman dileğiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.