Meryem Şahan

Meryem Şahan

Doğanın intikamı

Doğanın intikamı

Geçtiğimiz aylarda okuduğum bir haberde ABD'li bilim insanı Thomas Lovejoy’un çok büyük vahşi yaşam ticareti ve insanların doğaya aşırı müdahalesinin koronavirüs pandemisine neden olduğu yönündeki ifadeleri vardı.

Lovejoy, Guardian gazetesine yaptığı açıklamada "Bu doğanın intikamı değil, bunu kendi kendimize yaptık" demiş ve eklemiş:“Bu pandemi, doğaya ısrarlı ve aşırı müdahalemiz ve çok büyük yasa dışı vahşi yaşam ticaretinin bir sonucu, özellikle de Güney Asya'daki ve Afrika'daki av hayvanları pazarlarının... Böyle bir şeyin yaşanmasının sadece zaman meselesi olduğu çok netti.”

Pandeminin bu sebeple olup olmadığını bilemem. Ancak Lovejoy’un haklı olduğu bir konu var. O da insanoğlunun doğaya ısrarlı ve aşırı müdahalede bulunması.

Bakar mısınız dünyayı ne hale getirdik?

Bir tarafta kutuplarda küresel ısınmanın etkileriyle buzulların hızla erimesi diğer yanda alabildiğinde kuraklık ve çölleşme…

Bizde de tablo çok farklı değil. Denizlerimize bakar mısınız? Marmara’da adına müsilaj dedikleri o iğrenç salya tabakası, deniz kirliliği, Akdeniz’de balon balıklarının tehdidi, Karadeniz’de plastik atıkların oluşturduğu deniz çöpleri ve mikroplastik kirlilik…

Nereye bakarsanız tablo aynı, nereden tutarsanız elinizde kalıyor.

Ormanlar yok ediliyor, betonlaşma ve talanın önüne geçilemiyor. Nohut oda bakla sofa derken, tam daireler,  rezidanslar, malikaneler, villalar, şatolar, saraylar…

Tamah yok talep çok. Talep arttıkça talan artıyor. Talan arttıkça da doğal çevre yok oluyor.

Sonucunda da doğa intikamını alıyor. Kuraklık oluyor, sel oluyor, dolu vuruyor, toprak kayması yaşanıyor, erozyon ile çölleşiyoruz.

Geçen hafta Dünya Çevre Günü’ydü. Her zamanki gibi reklam kokan hareketleri izledik. Çevre temizlikleri, sahilde çöp toplama etkinlikleri, “küresel ısınma, iklim değişikliği, sularımızın tükenmesi, doğanın alarm vermesi” gibi konularda çevrimiçi seminerler, webinarlar…

Hatta açılışlar, çevreci yatırım müjdeleri vs… 5-6 Haziran’da her şey güllük gülistanlıktı. Ya 7 Haziran Pazartesi sabahı?

Maalesef 7 Haziran’da eski hamam eski tas… Çevrecilik unutuldu, kapıdaki su krizleri umursanmadı, doğa katliamları kaldığı yerden devam etti. Sularımız kirlenmeye, havamız kalitesizleşmeye, çevremiz ölmeye kaldığı yerden devam etti.

Canavar mesai yaparken doğa kendisine yapılan saldırılara karşılık vermeyecek mi sandınız? Elbet doğanın da bir hesabı, bir intikamı var. Başa gelen çekilirmiş. Kendimiz ediyoruz, kendimiz bulacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Meryem Şahan Arşivi