Nihal Kavak

Nihal Kavak

KİLİTSİZ EVLERDEN 3 KİLİTLİ EVLERE…

KİLİTSİZ EVLERDEN 3 KİLİTLİ EVLERE…

Yakın zamanda bir dergi için yazdığım “Kapı Kilidi Olmayan Ortaköy Evleri” yazımdan sonra bir okurumuzun ricasına binaen “Nihal Hanım kardeşimizden ricamdır bir de şimdi ki zamanda çift kilitli kapıları kaleme alsa ve bu kilitlerin nasıl kırılıp zorlandığını anlatsa olmaz mı?” demesi üzerine memnuniyetle yazmaya gayret ederim tabi ki dedim.

Çok haklıydı. Kilitsiz evlerden 3 kilitli evlere…

Nereden nereye…

Bakınca sanki üzerinden asırlar geçmiş gibi değil mi? Halbuki çok kısa bir zaman öncesi ve sonrası.

Çok acı bir gerçek…

Kameralı, şifreli, yüz tanıma sistemli, parmak okutmalı, güvenlikli site girişlerinden başlayıp, ana bina giriş kapısından da kısmen aynı işlemi gerçekleştirdikten sonra giriş için hedeflediğiniz daire kapınıza erişmiş olacaksınız. Çelik kapınızı da açmak için ya kart okutup giriş yapacaksınız ya da önce üst kilidi sonra da alt kilidi açıp çift aşamadan sonra evinize huzurla ve güvenle girebilirsiniz artık. Arkasındaki sürgü detayını da unutmadık.

Giriş için zorlu mücadeleler verdiğimiz evlerimizde yapayalnız yaşıyoruz. Konu komşudan bihaberiz.

Karşı komşumuzun cenazesinden, yan komşumuzun düğününden haberimiz yok. Komşularımızı tanımıyoruz ki, düğününden cenazesinden haberdar olalım. Kokmuştur diye uzattığımız, boş gönderilmez diyip dolduracağımız tabaklarımız yok oldu gitti.

Gündüz vakti o kadar kilide, o kadar güvenlik önlemine rağmen hırsız girip evi boşaltsa, taşınıyorlar herhalde deyip görüp geçeriz. Komşuluk olmayınca hırsızlara da meydan doğuyor tabi. Kim kime, dum duma misali. Canı isteyen kilidi de şifreli sitemi de öyle güzel açıp bloke ediyor ki ruhumuz bile duymuyor.

Zaman kötü, kimseye güvenilmez deyip hiç de burun bükmeyin. Zaman kötü felan değil. Bizler zamanı bu hale getirdik. Bizler kötü olduk. Kolay yoldan para kazanma derdine düştük. Ya da çaresizlikler insanları bu hale getirdi. Gasp, hırsızlık, yolsuzluk, dolandırıcılıklar insanları birbirlerinden soğutup, uzaklaştırdı. Acaba bana ve aileme bir zarar gelir mi ki diye iyi niyetli insanların da yok olmasına sebep olduk. O yüzden de aileden, hısım akrabadan, konu komşudan uzaklaştık. Pandemi yasakları da bu durumun tuzu biberi oldu.

Kapı zili çalınca kimin olduğunu bilmeden direkt gelen kişiye mikrop taşıyıcı gözüyle bakıldı. Hangi mikrop geldi der gibi kapının arkasında bulunan sürgüyü açmadan kapımızı araladık insanlara. Korkak ve endişeli bir tavırla. Ne hoş geldin, buyur diyebildik. Ne de söyleyeceklerini demeye fırsat verdik. Samimiyetler bir anda yok oldu. Gelen aşureler, pişiler çöpleri doldurdu. Acaba mikrop bulaşır mı endişesiyle.

Daha da kötüsü şimdiki kapılar duvar oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nihal Kavak Arşivi