Hun-Turan Kurultayı
Ülkeler arası politikalarda Türkiye ile Macaristan arasındaki yakınlaşma dosta güven, harice endişe vermekte tabiri caizse düşman çatlatmaktadır. Olumsuz yaklaşımların temelinde bugünden ziyade dünün gizemli ve bir o kadar mitolojiye karışan muvaffakiyetleri bulunmaktadır.
2014 yılından itibaren TÜRKPA Gözlemci statüsünde yer alan Macaristan, 2017 yılında Türk Devletleri Teşkilatı’nda Gözlemci üye olmuş, Karabağ’ın azatlığında sesini oldukça gürleştirmiş, dünya kamuoyunun da dikkatini çekmişti. Böylesine bir çıkışın sosyo-kültürel cephesinin de bulunması kaçınılmazdır.
2007 yılında Kazakistan Torgai bölgesinde bir kurultayın gerçekleştirilmesine müteakip Macaristan'daki ilk Kurultay 2008'de düzenlendi. Bu etkinlikler Altay öz farkındalığının yeniden canlanmasına çok katkıda bulundu. Türk Dünyası merkezli gönüllere su serpti.
Temelinde gelenekleri korumak ve yaşatmak olan Macar Turan Vakfı 2008 yılından bu yana her iki yılda bir Kurultay düzenliyor. Yaklaşık iki yüz bin davetlinin katıldığı ve 27 Türk boyunu bir araya getiren ve Hun kardeşliğini simgeleyen Kurultaylardaki ortam, 500-1000'li yılların Turan halklarının yaşamını ve Macarların Karpat Havzasında yurt tutuşunu yansıtan gösteriler ile yansıtılıyor. Aynı şekilde etkinlikte çekilen resimler, kısa videolar yıllarca sosyal medyada heyecanla paylaşılıyor. Aynı heyecanla takip ediliyor. Gerek yeni, gerekse geleneksel kitle iletişim araçlarında hazırlanan ve hazırlanacak medya ürünlerinin de görsel materyallerini oluşturuyor.
Türklerde binlerce yıldır mevcut kurultay geleneği başlı başına bir değer ifade etmekte dünü yarına bağlamaktadır. Bugac’ta düzenlenen Kurultayda Türk soyundan gelen Macar, Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kazakistanlı Madyar, Kırgız, Kımık, Moğol, Nogay, Oğuz, Özbek, Tatar, Türk, Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları bir araya geliyor. Kısaca Altay dağlarından Tuna boylarına at koşturan, nefes alıp veren, hilal görünümüyle sırasını bekleyen, Türkleri sembolik anlamda buluşturuyor. Aslında buluşmanın uzağında kalanların da yanıp tutuşmasına, Ergenekon çıkışına odaklanmasına temel oluşturuyor.
Atilla'nın mirasçıları Macarlar, en Batı'daki Doğu halkıdır. Doğu’nun Batı’daki yüzü olarak kardeşlerini de unutmadıklarını göstermeye çabalamaktadırlar. ''Macarların gerçek kökenini öğrenmemesi veya yanlış bir şekilde öğrenmesi her zaman bazılarının çıkarınaydı.'' Konunun Macarlar ile sınırlı olmadığının herkes farkındadır.
Macaristan Ulusal Meclisi ve yöneticileri yanı sıra Türk Dünyası, Bakan ülkeleri milletvekilleri, Türk Sivil Toplum Kuruluşları, üst düzey yöneticiler, bilim insanları, yazarlar, düşünürler ve Avrupa’dan Türkistan’a Türk kavimleri; Turan Birliği atlı hız ve atlı güreş, köböre (kökpar) yarışmaları, okçular için engelli yarışma ve törenlerini büyük heyecanla izleyip yaylalarına geri dönmektedirler. Bütün büyük eserlerin küçük bir adımla ya da basit talimle başladığı zaten dillendirilmektedir.
Kurultay, profesyonel atlılar ve at biniciliği hayranları için geniş katılımlı bir etkinliktir. Her Kurultay atlılar, at yarışları geleneksel atlılar güreşi ve çeşitli turnuvaların geçit törenine ev sahipliği yapar. Avrupa ülkeleri arasında Macaristan, at biniciler için stratejik bir takım sporu olan geleneksel kökpar oyununu korumuştur.
Filmleri aratmayacak etkinliğe iştirak edenler karşılaştıkları Atilla, Emre, Levent ve Sultan isimlerinin Türk Dünyasında yaygın kullanıldığını görmekte, şu ana kadar görmezlikten geldiği bir kültür kapısını aralamaya çalışmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.