Pazardaki Karşılık
Belirli bir süre içinde, sınırlı bir bütçe ile gerçekleştirilen, bireysel ve toplumsal değişimi hedefleyen birbiriyle doğrudan ilişkili amaçlar ile hedefleri bünyesinde toplayan, başarılması halinde planlı-programlı ürünlere zemin hazırlayan çalışmalar proje olarak adlandırılmaktadır. Etraflıca tasvir edilebilen bir meseleye çözüm bulunması, hissedilebilen bireysel ya da toplumsal bir eksikliği ortadan kaldırması, mevcut imkanları en pragmatik şekilde değerlendirmesi için sınırlı ancak takvime bağlanmış sürede gerçekleştirilecek iş ve çalışmaların global yansıması hesap edilenden çok daha fazla olmaktadır. Başarılı bir şekilde yürütülebilen projeler kıyıya atılan, saf dışı bırakılan ya da bir şekilde arkalara itilen dinamikleri de harekete geçirmektedir.
Bireysel hedefli olabileceği gibi toplumsal hatta global çerçeveli de yürütülebilen projeler hakkında kitle iletişim araçlarında, düşünce kuruluşlarında ve bilimsel platformlarda bir dizi değerlendirilmelerin aralıksız sürdürülmekte olması yarın ki kuşakların dünyaya bakış açılarını da doğrudan etkilemektedir. Unutulmaması gereken, tabir-i caizse ürünün pazardaki karşılığıdır.
İster genç, isterse yetişkin her birey aralıksız yürütülen “karşı projelerin menzilinde seyrini” sürdürdüğünden pasif durumdan aktif duruma geçmekte zorlanabilmektedir. Bu sebeple kısaca proje döngüsü stratejisi belirlenmesi duruma, zamana ve imkana göre zihnî katkılarla kendilerine has ürünlere yönelinmesi mümkün görünmektedir. Aksi takdirde yürütülen projelerin pazarı haliyle müşterisi olmaktan daha ileri gidilememektedir.
Takdir edilecektir ki bugün ve gelecek sadece söylemlerle şekillenmiyor bilakis yürütülen projeleri karşılamak, krizleri fırsata çevirmek, oyunları boşa çıkarmak, menfi hesapları bozmak gerekiyor ki bunun da en münasip yolu çok daha iyi projeler hazırlayıp yürütmek, yerli ve millî hedefli oyunlar kurmak, emperyal düşünceden uzak hazırlanmış hesapların tamamından kazançlı çıkabilmek olduğu bilinmektedir.
Dünyaya baktığımızda en önemli servetin gençlik olduğu hemen fark edilmektedir. Her türlü mazlum beklentisinin olduğu kadar bütün şer (mali, siyasi, sosyal, ahlaki) odaklarının, dünya egemenliği peşinde koşanların temel hedefi bahsedilen genç kitleden başkası değildir. Böylesine bir hedefin nesiller boyunca harcanması bir tesadüfün eseri olmasa gerektir. Öyle anlaşılıyor ki bu da küresel bir projenin ana eksenidir. Yaşlanan bedenlerini genç tutabilme adına arkada bırakılanların durumları bu fikri daha da kuvvetlendirmektedir.
Eğitim ve öğretimin farklı basamaklarında yer alan bir gencin proje döngüsü stratejisine sahip olması her şeyden evvel vakti, nakdi, zihni doğru yer ve zamanda evrensel bilimsel yöntemlerle değerlendirmesi mevcut ve olası problemler karşısında esaslı çözüm üretmesi son derece mantıkî bir sonuçtur. Küresel hesap ve politikalarla çalkanan dünyanın bulanıklığı evrensel berraklığa bu şekilde dönüşebilecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.