Türkiye’de Koronavirüs denetimleri komik ve saçma görüntülere yol açmaya başladı. Ülke olarak sanki işi gücü bıraktık tüm varlığımızla maske-mesafe denetimlerine odaklandık gibi bir hal içerisindeyiz…

Denizli Valisi Ali Fuat Atik’in denetimler sırasında bir dönerciye yaklaşması, dönercinin kesmeye devam ederek Vali’ye aldırış etmemesi sonucu yaşananları haber bültenlerinde izlemişinizdir. Belki Vali bey yüzlerce dükkan gezdi, çok iyi karşılandığı yerler oldu, kibarlıkla uyardığı yerler oldu fakat tek bir olumsuzluk sizi tüm medyaya manşet yapabilir, demek ki bunu düşünemedi.

Ayrıca karşındaki döner kesen adam asgari ücretle çalışan, sıcağın beynini döndürdüğü biri. Bu adam ne Vali tanır, ne Başkan! Akşam olsa da evime gitsem düşüncesinde bir hali var. İşletme sahibi ile görüşüp uyarmak daha mantıklıydı.

Vali bey sonrasında bir açıklama yaparak özür diledi, bir erdemlik gösterdi. Nezaket ziyareti yapacağını da ifade etmiş. Bir anlık öfkemize yenilmemeliyiz sözünün en güzel tecellisi aslında bu örnekte yatıyor. Zaten bu tür işletmelerde Bilim Kurulu eldiven takılmamasını da öneriyor. Makam ve mevki ile ilgili kısa bir hatırlatma yaparak başka bir konuya geçelim. “Makam mevki büyüdükçe insan küçülmelidir”

Koronavirüs denetimlerinde İstanbul sanırım diğer şehirlere göre daha az denetleniyor veya polis sayısı yetersiz geliyor olmalı ki, dansözlü, sazlı sözlü eğlence görüntüleri gelmeye devam ediyor. Sosyal medyaya düşen görüntülerde korona bu tarafa hiç uğramamış görüntüsü var. Sanırım yetkililer sosyal medyaya düşen görüntüleri de dikkate alıp bu konularda bir çalışma yapacaktır.

Konya Emniyeti Koronavirüs konusunda harika çalışıyor diyebiliriz. Bu verimli çalışmaları da KonyaEmniyeti adıyla açtıkları sosyal medya hesabında haftalık paylaşıyorlar. Emniyet Müdürümüz Mustafa Aydın nezdinde tüm teşkilatı tebrik etmek gerekiyor. Yasakların başladığı mart ayından bu tarafa kimseyi kırmadan, üzmeden süreci yönetiyorlar.

Bir görüntü olumsuz olarak kafama takıldı. Onu da yazmadan edemeyeceğim. Bir minibüsten yolcular inerken görüntü çekilmiş ve sayıyla indiriliyordu. Bu görüntü açıkçası bana absürt geldi. Koyun sayar gibi yolcuların indirilmesi hoş olmamış, ya da bu görüntüyü paylaşmak hoş olmamış. 15 Eylül tarihinde paylaşılmıştı. Tek bir olumsuzluk bunca yapılan çalışmanın önüne geçmemeli tabi ki. Konya bir bütün halinde koronaya karşı mücadele etmeye devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda da tüm Konya yeşil bir görüntüye dönüşecek…

Orman yangınlarına geçelim…

Orman Yangını konusu oldu mu, ilk akla gelen, acaba bu alan rant için mi kullanılacak? Birileri mi yaktırdı? Gibi onlarca soruyu beraberinde getiriyor. Özellikle sosyal medyada anında gündem oluyor. Geçen yıl çıkan orman yangınları ile ilgili bir haber dikkatimi çekti.

Geçen yıl çıkan yangınlarda zarar gören 11 bin 332 hektarlık alan bölgedeki bitki yapısı bozulmadan, çeşitli rehabilitasyon ve onarım çalışmaları yapılarak 6 bin 200 hektarı ağaçlandırılmış ve ağaçlandırılmaya da devam ediyormuş. Bu tür yangın olaylarında demek ki önyargılı davranmamak gerekiyormuş. Rant meselesi olan yerler muhakkak olmuştur. Er veya geç onların da hesabı sorulacaktır. İçiniz rahat olsun.