Şu zıkkım virüs aldı başını gidiyor. Dünya ile birlikte bizde de ciddi artışların görülmesi üzerine en son kararları Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Her ne kadar sokağa çıkmak belli saatlerde yasak da olsa, 65 yaş ve üstü ile 20 yaş ve altına belli kısıtlamalar gelse de bir kez daha görüyoruz ki ülkenin üretimi ve ekonomide tekerin dönmesi için o ilk başlardaki yasaklar artık olmayacak. 
Bu ne demek herkes kendi tedbirini kendisi alacak tüm dünyada olduğu gibi bizde de o sürü psikolojisi şeklinde herkes karnını doyuracak ama tedbirler sadece ceza ile değil insanın kendisine yani bize kalmış görünüyor.
Cumhurbaşkanının açıklamasından sonra yine millet kafasına göre, siyasi düşüncesine göre yorumlar yapıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde bir günde 200 bin vakaya rastlanıyormuş. Evet dünyada resmi olarak dillendirilmesi de o “ikinci dalga” dedikleri dalga bu olsa gerek. Allah beterinden korusun ama bir yandan hepimiz için teker dönmek zorunda. Bu yüzden bütün söylenen tedbir ve kurallara uyarken yine ayakta durmalı ve çalışmalıyız. 
Bu işin siyaseti olmaz bu işin iktidarın muhalefeti olmaz bu sağlıktır bu candır. 
Vakalar yine o ilk zamanlardaki gibi ürkütücü bir şekilde yükselirken şunu açık yüreklilikle ifade etmeliyiz ki artık devlet özellikle sağlık konusunda çok daha tedbirli ve konulara hakim görünüyor.
Bu yüzden bu saatten sonra çok daha dikkatli olmak zorundayız.
Bu kadar lafı şunun için ettim.
Hani yeni kısıtlamalar belli oldu ya. Açıklamanın hemen ardından okurlarımızdan gelen ilk tepkilerden birini sizlerle paylaşmak zorundayım.
*******

KIYAFETLERİ ALDIRDILAR RAHAT MI ETTİLER? 
Malum okullar açılalı iki hafta olmuştu okul yönetimleri öğrencilerden hemen okul kıyafetleri ile okullara gelmelerini istemiş. Hatta 2 Kasım öncesi okul idareleri ve sınıf öğretmenleri tarafından öğrenci velilerine gönderilen mesajlarda “kıyafet zorunluluğu” özellikle vurgulanmış.
Bizi arayan veli çok dertliydi, “Ben bunun böyle olacağını biliyordum ama bir hafta dayanabildim. ‘Kıyafet almayalım çünkü işin gidişatı sıkıntılı görünüyor okullar birkaç haftaya kalmaz kapanır’ diye ama öyle sıkboğaz yaptılar ki ikinci hafta için gittik mecburen okul kıyafetlerini aldık. Çocuklar bir hafta giydiler, bir hafta da sadece sınavlar için kıyafetle okula gittiler.  Şimdi okullar tatil. Vatandaş olarak şu zor dönemden geçerken illa kıyafet mi almak zorundaydık? Esnaf kazanacak diye bizlerin durumunu hiç mi düşünmediniz? Geçen gün siz de yazdınız iyi ki çocukları servislere yazdırmamışız ona verdiğimiz para da boşa gidecekti! İnanın bu zor günlerde herkes sıkıntı çekiyor diye sabrediyoruz ama bize yazık günah değil mi? Para kolay mı kazanılıyor? Birçok insan işinden gücünden olmuş, kışı nasıl geçireceğim diye kara kara düşünürken belki bir aylık yakıt parası kıyafet zorunluluğu diye havaya atıldı. Çocuklar da sürekli büyüyor. Bu kıyafetleri bir daha ne zaman giyecekleri de belli değil. Seneye yenisini almak zorundasınız. Bu israf değil mi?” diyordu.
Evet çocukları okula giden anne ve babalar için yeni dönem yeni sıkıntılar ile başlayacak gibi. 
*******
MEVLANA MEYDANI ESKİSİ GİBİ OLABİLİR Mİ? 
Konya için dahası Hazreti Mevlana Türbesinin bulunduğu alan için yıllardır konuşulan hatta hatta tartışmalara sebep olan son düzenleme ile ilgili yeni gelişmeler olabilir mi? 
“Hayırdır durduk yerde karpuz kabuğunu hatırlatma” diyenleriniz olabilir
Bunu bize ulaşan isteklerden anlıyoruz şöyle ki Başkan Uğur İbrahim Altay yıllardır konuşulan ama hiç kimsenin çekiç vurmaya dahi cesaret edemediği Mevlana Çarşısı’nı yıktı.
Burası Konya’nın merkezdeki en dikkat çeken ucube binalarından birisiydi. Malum bu alandaki yeni proje de belli ama belli bir kesim der ki bu tarihi işi gerçekleştiren ve Konya tarihine not olarak düşüren Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay yeni proje ile birlikte Mevlana Meydanı’nı da beton ve taş yığınından kurtarıp yeniden yeşil örtü ile dokur mu? 
Vallahi Uğur İbrahim Altay’ın kafasına yatan şehir ve insanımız için iyi olabilecek her şeyi görebiliriz duyabiliriz. 
Uğur Başkan için bu meydanın yeşillendirilmesi çok basit ve çok kolay ancak bu iş sadece Uğur Başkan ile değil diğer bazı önemli kurumların hatta Çevre Bakanı Murat Kurum’un da konuya dahil olması ile olabilir, tabi olacaksa.
*******
KONYA AFAD HÂLÂ İZMİR’DE
Türkiye’nin gündemi sabahtan öğlene farklı öğleden ikindiye farklı ikindiden akşama farklı baş döndürecek şekilde oradan oraya rüzgârın yönüne göre değişmeye devam ederken İzmir’i, İzmir depremini çabucak unuttuk farkında mısınız?
Bu sütunlarda yazmıştım isim de vermiştim İzmir’deki dostlarımız devletin ve belediyelerin bütün yardımları ve destekleri ile son derece mutlu idiler mesela İzmir depremine yakalanan Konyalı dostlarımız Konya Büyükşehir Belediyesine ait ambulansın fotoğrafını gönderip mutluluklarını dile getiriyorlardı. 
Şimdi bir şey daha öğrendik pek çok arama kurtarma ekibi geldikleri şehirlere dönmüş durumda ama Konya AFAD çalışanları hâlâ 7/24 bölgede çalışıyorlarmış. Biz de oradaki fedâkar dostlarımıza Allah kolaylık versin diyor ve ülke insanlığı adına kendilerine teşekkür ediyoruz.

*******

PANDEMİ VİCDANLARI SOYANLARI ETKİLEMİYOR MU?
Kim ne derse desin pandemi döneminde mart ayındaki o ilk günlerden bu yana Konya’da resmi kurumlar ve belediyeler güzel bir organizasyon ile kimseyi sokakta, yolda bırakmadan, aç susuz bırakmadan bugünlere gelmemize vesile oldular. Bu süreç içinde emniyet teşkilatından belediye personeline, sağlık kurumlarından üretimlerde çalışan insanlara kadar herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Bu süreçte ilk günden bugüne dikkatimi çeken bir şey var; her konuda olağanüstü çalışma gösteren yetkililer özellikle ana caddelerde ve kavşaklarda nerede olursa olsun insanların vicdanlarını sömürerek 1 TL’ye göz diken bu dilenciler konusunda inanın dikkat çekici bir çalışmaya imza atmıyor, atamıyor. Bu da sürekli şikayetlere neden oluyor. Şunu diyebilirim ben kendimi bildim bileli bu sektör çalışanları ile mücadele ediliyor; ama azalma yok aksine artış çok.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İyilik yapmaya gücün yetmiyorsa kötülük yapma.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Siren çalarak gelen ambulansa yol verdiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.