Sima Güleser Polat

Sima Güleser Polat

Denizi Gören Göz Başkadır...

Denizi Gören Göz Başkadır...

2020 yılında Şeb-i Arus Mevlana'yı Anma Törenleri (Hz. Mevlâna'nın 747. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri) 7 Aralık Pazartesi günü belki de bu güne en kadar en sessiz başlayışını yaptı ve dün itibari ile başladığı gibi sessizce sona erdi. Bu yıl BBN Türk TV’de çalışmak için Konya'ya geldim ve aylardır Konya'dayım. Konya, Türkiye'nin manevi kalbi ve havasında derin bir huzur var. Dua kokuyor... Düşünsenize dünyanın dört bir yanından gelen insanların gönlünden geçirdiği en kalbi duaların emanetçisi... Ne zaman ansam beni huzuruna çağıran Hz. Pir içimden geçenleri, dualarımı çok iyi bilir. Çocukluğumdan bu yana dergahın içine girdiğimde bulduğum huzuru, boğazıma düğümlenen söylenmemiş dilekleri, kendimden bile gizlediğim cümleleri bir bir döküveriyorum Asar-ı Atika'nın atmosferinde... Geldiğimden bu yana bir kez ziyaret etme şansı buldum, iş saatlerimin uymaması ve pandemi önlemleri etkiledi haliyle. Ama yol üstü önünden geçerken en kalbi selamlarımı iletiyorum... Babam ile her telefonla konuşmamız "Hazrete selam olsun" diye bitiyor ve ben de babamın selamını iletiyorum tabi ki...

Bu yoğun sevgi, yıllardır Şeb-i Arus törenlerinde kendime yer bulma çabası ile geçti. Tam arayıp da bulmadığım en güzel imkan olan Şeb-i Arus törenlerinin bağrına düşmüşken bu kez de Pandeminin engeline takıldım, yine nasip olmadı haliyle. Uzun zamandır Mevlana'yı, ona ait felsefeyi, kültürü, düşünceleri, sözleri yakından takip edip kendime düstur etmeye çalışan biri olarak biraz da hayal kırıklığı yaşadım. Çünkü Hz. Mevlana ile ilgili olarak Mevlana Haftası yaklaşırken çok farklı bir atmosfere girmiştim, hep uzaktan gördüğüm yaşadığım Hazreti Mevlana ve etkinlikleri ile ilgili olarak birebir o atmosferin içinde olacaktım, her şeye rağmen, o muhteşem tarifsiz gökkubbeye ve Hz. Pir'in bulunduğu bölgeye sabah erken saatlerde hiç kimsenin olmadığı zamanda dolaşırken hissettiğim tarifsiz duyguyu bu kez çok daha farklı yaşayacaktım, tarihi Üçler Mezarlığı'nda Horosan Erenlerini de ziyaret edecektim...

Neyse demem o ki; ben buradayım nasip olursa çok kez daha görürüm, bu sene için beklentim etkinliklerin pandemi dolayısıyla olmaması değil, buradan Konya'yı yöneten ve çok da başarılı bulduğum yöneticilerine eğer bana kızmazlarsa söylemek istiyorum. Bu sene Konya sokaklarında pandemi dönemi olsa bile bir heyecan göremedim, duruma uyarlanan projeler olabilirdi, inşallah yanılmışımdır inşallah bir şeyler vardır da ben görememişimdir, en azından sokaklarda biraz hareketlilik olabilirdi, ışık gösterileri belki, belki de bir kaç Hz. Pir'in sözleri olabilirdi ne bileyim en basit olanları söyledim, hâlâ Konya'nın yabancısı olarak sanırım çok şey bekledim ve yine de diyorum ki umuyorum vardır ve ben görmemişimdir.

BİZ İNSANLAR....

Denizi gören göz başkadır.
Köpüğü gören göz başka.
Biz insanlar, deniz üstünde dolaşan gemilere benziyoruz.
Bazen birbirimize yaklaşıyoruz.
Bazen uzaklaşıyoruz.
Bazen de birbirimize çarpıyoruz.
Parlak bir denizde olduğumuz halde bizi hareket ettiren denizi göremiyoruz.
Denizi göremeyen göz, denizin içindeki inci mercanı nasıl görecektir ki?

Tam da şimdiyi anlatan sözler öyle değil mi? Öyle bir derya deniz ki, yüz yıllar öncesinden hazırlanın mesajları verilmiş. Hazırlanın hayat zorluklarla, imtihanlara dolu. Bir kaç sene önce Hacı Bayram Veli Hazretlerinin türbesinde yaptığım bir çekimde, çilehaneye inme şansım olmuştu, bir metrekare alanlarda kendi özüne dönüp, yaradana yaklaşan gönlü yüce insanlar bile özlerinde bir takım eksik gördüklerini düzeltmek için onca günlerini orada geçirirken, biz neden her şeye rağmen bunca refahın içerisinde birbirimizin yerlerini daraltıyoruz? Özümüze dönüp karşımızdaki insanları görmeyi deneyelim. Bakmakla görmek arasındaki ince çizgi arasında kaldığımız anda çıkan çatışmalar üç günlük yaşam sevdamızda derin yaralar açıyor, gerek var mı buna? Bakın yukarıdaki söze, her sözcük işaret dolu, sadece gördüklerimizle yorumlayıp, yaşayıp yorulduğumuz ömrümüzde kendimize çeki düzen vermek adına iki kelam söz bile aklımızı başımıza getirmek için yeterli olabiliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sima Güleser Polat Arşivi