Sima Güleser Polat

Sima Güleser Polat

UMUDUN ADI: İDİL, ELİF VE AYDA...

UMUDUN ADI: İDİL, ELİF VE AYDA...

Felaketin ardından mucize arayacak kadar çaresiz kaldık... Kulaklarımız molozların altından gelecek "buradayım, ben de varım" diyen seslerde ya da sessiz çığlıklarda kaldı. Arama kurtarma çalışmaları canla başla devam etti tüm hafta boyu, 112'ye gelen kurtarın bizi çığlıklarıyla dolu aramalar da yüreğimizi dağladı. Cenazeler, ağıtlar, yiten umutlar, umutlu bekleyişte olan hüsran dolu gözler unutulmayacak ömür boyu...
İtfaiye erinin parmağına sımsıkı sarılan Elif gibi tutunduk umuda, hayata....

Nasıl bir direnç gösterdin neler öğrettin bize Elif, ah bir bilsen! İnanmayı, tutunmayı gördük ve tam 91 saat sonra 4 yaşındaki Ayda bebek, Rıza Bey Apartmanı'nın enkazından sağ bir şekilde çıkartıldı. Köfte dedi, ayran dedi bizim yediklerimiz kursağımızda kaldı... 
Geçtiğimiz hafta cuma günü sarsıntıdan hemen sonra, içimde derin bir sessizlikle işlerimi de tamamlamış olmama rağmen BBN Türk rejisine gittim, gözlerim dondu, ekran İzmir'de Deprem diyordu. Herkesin gözünde donuk bir bakış, ellerinde telefon sevdiklerinden, yakınlarından haber almanın telaşındaydı diğer yandan da Haber Merkezi ve Reji de en doğru haberi vermenin hüzünlü işleyişinde... Onlardan biri de bendim, bu kadar sarsıntı İzmir'i bana özel kılan dostlarıma da zarar vermiş miydi? Ne yaşadılar?..  Ses almak için aramadan aramaya geçtim, uyarılar telefonları meşgul etme diyordu ama kalbim korkuyla karışık derin bir yasa büründü... Günler geçince anlamaz olaydım ki, güzel İzmir'in güzel insanları çok yaralanmıştı...

En çok da  tozdan bembeyaz kirpikleri ile anasız, babasız, kardeşsiz kalan çocuklar… Ah çocuklar!..  Her biri molozların içinden kardelen gibi hayata doğru çekildi, çok çok mutlu olduk ama aklımda hep bir soru kaldı; 91. saatte hâlâ yaşamayı başaran Ayda gibi yaşayanlar var mıydı? Ne yapıyorlardı orada? Yaşam üçgeninde nasıl zaman geçiriyorlar?.. Aç susuz, hava soğuk... En önemlisi umut var mıydı? Ya gözden kaçanlar olursa? Ne zordu arama kurtarma ekiplerinin işleri, "Bir ses bir nefes" dediler yaptılar işlerini. Ne büyük bir sorumluluk ve başardıklarında ne büyük bir gurur... Uyumayı bile kendilerine haram görüp ekip liderleri dinlenmelerini istediğinde bu duruma incinen gururlu, yüce gönüllü topluluk... İyi ki varsınız... İyi ki yüreğinizle yapıyorsunuz... Teşekkürler... 
Meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde Mert ve Eda ile 2 yaşındaki oğulları Ateş Küçükyumuk da bulundukları Doğanlar Apartmanında hayatlarını kaybettiler... Onlar gibi onlarca aile yok olurcasına derin hasar gördü. Ateş bebeğin annesi ve babası ile olan fotoğraflarını gördüğümde içim dağlandı. Ne acı... Gözyaşlarıma hakim olmakta zorlanıyorum. Allah bir daha yaşatmasın böyle acıları can ülkeme...
İzmir'de yaşayan değerli bir dostum sokakta yakalanmıştı depreme. Anlattıkları çok üzücüydü. "Bugün benim için güzel gelişmelerin olduğu bir gündü, sevinçten ayaklarım yere basmıyordu" diye başladı anlatmaya: "Birden yer ayağımın altından kaymaya başladı, aklıma deprem o anda hiç gelmedi tek bir sözüm oldu o da ‘Annem’…’  Annesi evde yalnızmış o anda, “herkes evden çıkmaya çalışırken ben eve koşmaya başladım” dedi. İnanılmaz bir uğultu vardı ama ben canımı hiçe sayarak eve koştum diye devam etti. Eve vardığında annesi bir kenara sinmiş ağlıyormuş; neyse ki oturdukları binada herhangi bir hasar olmamış. 
Bir dakika bile sürmeyen o zaman diliminde onca acı hikayesi yazıldı. Üzerinden biraz zaman geçince yaşayanlar asla unutmayacak. Yaşamayanlar izlediklerini bilecekler, küçücük bedenlerin acısını yüreğinde hissedenler ise bir ömür boyu alacakları dersi aldı zaten... Önümüzdeki bir kaç ay inşaat firmaları, yapılaşma, dayanıklı bina, deprem sigortası gibi yıkılmaya yüz tutmuş binaların varlığını kanıtlayan güvenceler, bir kez daha gündeme gelecek. Oturduğumuz yerden ahkam kesmeye devam edeceğiz. Yapılaşmanın değişmesi için büyük adımlar atılıyor elbette, umuyorum ki bir çocuk daha toprakta kardelen olmadan kendi deprem gerçeğimizde nefes alarak var oluruz. Doğanın kanununun önüne geçilmiyor da insan eli fani dünyanın kanununu değiştirilebiliyor...
Geçmiş olsun; sevgi dolu insanların bir arada yaşamayı başardığı güzel İzmir...            

En yakın zamanda kucaklamak dileğiyle...
Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, geride kalanlara en acilinden şifalar diliyorum.

 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sima Güleser Polat Arşivi