Son günlerde ABD ve Batı desteğindeki muhalefet psikolojik üstünlüğü ele almak için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Ajans maharetiyle özellikle sosyal medya üzerinden gündemi belirlemeye çalışıyor. Yalan olduğu çok net olan argümanları sanki doğruymuş gibi sürekli tekrar etmeye devam ediyor.

Başkasını inandıramasa bile en azından inanmak için hazırda bekleyen kendi tabanını konsolide etmek için kullanıyor bu yalan argümanları.

Aslında tek ortak yanları Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlıkları. Milletin karşısına yapmak için değil çıkmak için çıkıyorlar. Vaatleri yapmak değil. Yıkmak.

Dünyanın hiçbir ülkesinde dünyanın imrendiği projeler yapılmasın diye kimse muhalefet etmez. Türkiye hariç. Bu karşıtlık yeni değil.

Dün Boğaziçi Köprüsü karşıtlığıydı, bugün Kanal İstanbul. Bu milleti seven ona kayıtsız hizmet edeni her dönem yalan dolanla itibarsızlaştırmaya, yıpratmaya çalıştılar.

Geçmişte merhum Menderes, Özal, Erbakan ve Türkeş bu kampanyalara maruz kaldılar.

Menderes ve Özal millete hizmeti canlarıyla ödedi. Erbakan darbeye maruz kaldı, partisi kapatıldı. Ötekileştirilmeye çalıştı ama yılmadı, teslim olmadı, mücadele etti. Yetiştirdiği gençlerden biri bugün ülkeyi yönetiyor.

Türkeş, evlatlarıyla birlikte önüne çıkarılan tüm engelleri tek tek aşmasını bildi, kurulan tuzakları tek tek bozdu. Bugün vatanın ve milletin çimentosu olan evlatları bağımsızlığımızın en büyük teminatı haline geldi.

Bugüne kadar bu ülke için heykelden başka taş üstüne taş koymayan zihniyet bugün de Erdoğan’ı itibarsızlaştırıp, 20 yılda yaptığı Dünya’nın gıptayla baktığı projeleri unutturmaya çalışıyor. Bu zihniyetin gerçek derdi. Türkiye’ye hizmet edip o temsilcisi olduğunu iddia ettikleri Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesine çıkarmak için gece gündüz demeden çalıştığı için cezalandırmak.

Atatürk onlar için gerçek niyetlerini örtmek için kullandıkları bir sütre. Hep o sütrenin arkasından ateş ettiler. Hala sıkıştıkça yaptıkları gibi.

Dertleri ülkeyi yönetemiyor olmaları. İpleri ellerinden kaçırdıkları için çığlık çığlığa bağırmaları ondan. Sesleri çok çıktığı için kendileri haklı zannediyorlar. Oysa boş teneke çok ses çıkarır.

Hükümetin eksiklerini söylemek başka körü körüne yalan ve algıyla toplumu zehirlemek başka. Özellikle sosyal medya düşkünlükleri sebebiyle genç nesilleri hedef alıyorlar. Hani o geçmişte ne oldukları bilmeyenleri daha kolay inandırabileceklerini düşündükleri için.

Bugünlerde son 20 yılın hesaplaşmasını yapacaklarını söyleyerek FETÖ dahil tüm bileşenleriyle seslerini yükseltiyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023’te Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını iddia edip buna halkı inandırmaya çalışanlar bile var.

Anket şirketinden başka her şeye benzeyen sözde kuruluşların yaptığı anketlerle Cumhur İttifakı’nın kan kaybettiğini pompalamaya çalışıyorlar. Sahip oldukları medya ve özellşkle işbirlikçileri olan sosyal medya platformları eliyle psikolojik üstünlüğü elde etmeye çalışıyorlar.

Ak Parti’nin giderek güç kaybettiğini iddia edip yayınladıkları sözde anketlerde Ak Parti ile CHP’yi kafa kafaya gösteriyorlar. HDP ve İyi Parti barajı geçerken MHP baraj altında kalıyor onlara göre.

Gerçek bu değil oysa. Fakat onların gönüllerinden geçen. İçlerinden işine saygı duyan ve gerçekleri ifade etmeye çalışanları tenzih ediyorum. Fakat anket şirketi görünümündeki bazıları isteğe bağlı anket sonucu düzenliyor.

Niyet, gerçekleşmesini istedikleri sonuca halkı ikna etmek.

Soralım şimdi.

CHP İstanbul ve Ankara’yı kepaze ettiği için mi oyları yükseliyor, yoksa Türkiye’nin en büyük 3. şehri olan İzmir’i büyük bir köye dönüştürdüğü için mi?

Yoksa hizmet diye musluk açılışı yaptığı için mi, ya da  12 belediye başkanı eşliğinde çocuk kreşi temel atma töreni düzenleme başarısını gösterdiği için mi?

Ya da temel atmama töreni düzenleyip, metro yapmak yerine tünel inşaatını hafriyatla dolduran Büyükşehir Belediye Başkanı sayesinde mi oyları yükseliyor.

Peki, İyi Parti, ne yaptı da yükseliyor? En manüpülasyoncu sözde anket şirketlerine yakın oldukları için mi?

Ele geçirmek için tarla kongreleri yapıp başarısız oldukları MHP’den milliyetçilik ve ülkücülük rolü çalmaya çalışıp sonunda HDP’yle bölücü anayasa ortaklığı yaptığı için mi? Yoksa Genel Başkanlarının neredeyse gittiği her yerde ajans tarafından organize edilen  ama her seferinde yüzlerine gözlerine bulaşan tiyatroları halk tarafından çok sevildiği için mi?

HDP nasıl oluyor da hala yüzde 10’un altına düşmüyor sözde anketlerde? Üzerlerine çevrilen PKK silahları artık olmadığı için mi? PKK, çolukları çocuklarını artık dağa kaçıramayacak duruma düştüğü için mi?

Ak Parti’den ayrılan Deva ve Gelecek partilerinin Ak Parti tabanından bekledikleri kadar oy alamadıklarını itiraf eden Karamollaoğlu değil miydi?

Elbette oydu.

Bu millet bugüne kadar kendisi için çalışan, mücadele edene ve kendine hizmet edene hep sahip çıktı. Menderes gibi sahip çıkamadığında da hiç unutmadı. Unutturmaya çalışanlara inat daha çok sarıldı. Üstelik kimse algı harekatı yapmadan kendiliğinden yaptı.

Oysa bu millet onca uğraşlarına, Atatürk’e eklemlemeye çalışmalarına rağmen İsmet İnönü’ye aynı teveccühü hiçbir zaman göstermedi. Kendilerinden başka gönlünü açan milletin bir ferdi olmadı. Ne yapsalar olmadı. Zorlamayı kabul etmedi, gönlüyle hareket etti hep.

Millet iradesini yok sayan güç odaklarına değil kendisine yaslananı sevdi millet. Hala bu yolda. Hem de tüm algı operasyonlarına rağmen.

Bu millet Menderes’e sahip çıkamamalarını vicdanlarına hiç sığdıramadı. O niyetle 15 Temmuz’da hainlere karşı sokaklara çıktı. Menderes’in posterleriyle sokakta olanlar vardı. Vicdanlar aklanıyordu o gece. Erdoğan’ın şahsında Menderes’e sahip çıkılıyordu.

Milleti hafife alanlar hep yanıldı. Planları hep bozuldu. Millet eskiden olduğu kadar aciz değil. Neyin ne olduğunun, neden yapıldığını farkında.

Saymakla bitmeyen hizmetleri yapanlardan, gürültücü azgın azınlık öyle istiyor diye vazgeçmeyecektir. Sadece Erdoğan ve Cumhur İttifakı karşıtlığıyla iktidar olacaklarını zannedenler ancak sözde anket şirketlerinin şikeli sonuçlarında ve bot hesaplarla oluşturdukları sosyal medya gündemlerinde iktidar olabilir.

Ajans ürünü algı operasyonlarıyla psikolojik üstünlük sağlayıp halkı iktidarın güç kaybettiğine ikna edip oy kaybı yaşatma hesabı yapanlar yine duvara toslayacaklardır.

Öbür tarafta Cumhur İttifakı’nın yapması gereken belli. Sadece yapılan hizmetleri halka tek tek hatırlatsın yeter.

Başka bir çalışmaya bile gerek yok.

Zira “Hafıza-i beşer, nisyan ile malüldür.”